Belki Tanrı anlayabilir, fakat sınırlı aklımızla, biz anlayamayız. | Open Subtitles | لعل الرب قادر، لكن بعقولنا المحدودة، لا يمكننا. |
Bugün yumruklarımızla değil aklımızla dövüşeceğiz. | Open Subtitles | اليوم لن نتقاتل بقبضات أيدينا بل بعقولنا |
Bizi insan yapan şey, bizim zihinlerimizle onların zihinlerinin sahip olduğu bütün şeyler içinde, en uçta olan olmamız. | TED | ما يجعلنا إنسانيين هو، كل تلك الأشياء التي لدينا بعقولنا ولديهم بعقولهم، نحن الأكثر تطرفًا. |
Aklımızı geçmişe sarıp olmuş olayları tekrar canlandırabiliriz değil mi? | TED | بإمكاننا الرجوع بعقولنا إلى الماضي. لنتذكر أحداث حدثت بالفعل، أليس كذلك؟ |
Sana söylüyorum, Zihnimizle oynuyor. | Open Subtitles | انني اخبرك هو يلعب بعقولنا |
Florür zihinlerimizi kontrol etmek için komünistler tarafından kullanılırdı. | Open Subtitles | الفلورايد يستخدم بواسطة الشيوعيين للتحكم بعقولنا لا , انه ليس كذلك |
Tanrı'nın huzurunda, gerçeği... korku ve nefretin ön yargılara dönüştüğü... Beyinlerimizle değil... ama kalplerimizle... aramak gibi bir yükümlülüğümüz var. | Open Subtitles | لدينا واجب يفرضه الله للبحث عن الحقيقة ليس بعيوننا أو بعقولنا حيث يقوم الخوف والكراهية بتحويل المساواة لتحيز |
Beyinlerimiz bir çeşit ağa birer bilgisayar olarak bağlanıp kaldı, öyle mi? | Open Subtitles | بعقولنا شكلت نوعا ما مثل الحاسبوات المرتبطة ؟ |
Neden kafalarımızla oynuyorsun? | Open Subtitles | لماذا تعبثون بعقولنا. |
aklımızla düşündüğümüz için mi? | Open Subtitles | لأننا نفكر بعقولنا 573 00: 27: 43,282 |
Sahip olabileceğimi o yiyecekler sık sık aklımızla oynuyor buna şahit olduk da. | Open Subtitles | ذلك الطعام الذي كنا ... كنا نستطيع إمتلاكه إنه يلعب بعقولنا بإستمرار لأننا رأيناه |
Elimizle çalışacağız... ilaveten aklımızla. | Open Subtitles | نحنُ نعمل بأيدينا و بعقولنا ايضاً |
Ellerimizle düş görerek ve aklımızla düş görerek. | Open Subtitles | الحلم بأيدينا و الحلم بعقولنا |
Ya hepimiz sıyırdık, ya da birileri zihinlerimizle oyun oynuyor. | Open Subtitles | يبدوا اننا سنجن جميعا او هناك ما يلعب بعقولنا |
Birileri zihinlerimizle oynuyor. | Open Subtitles | هناك من يعبث بعقولنا. |
Bu alanda yapılan yeni çalışmaların önerdiği gibi uyumadığımız zamanların yüzde 50'sinde Aklımızı vermiyoruz, aklımız başka yerde. | TED | ولكن أشارت عدد من المقالات أننا نشتت أذهاننا، نسرح بعقولنا بعيدًا عما نفعله، وذلك يكون في 50% من أوقات يقظتنا. |
Aklımızı tüm bu olanlardan uzak tutmayı deneriz. | Open Subtitles | لنحاول الابتعاد بعقولنا عن كلّ ما يجري. |
- Zihnimizle oynadığını. | Open Subtitles | -عبثت بعقولنا -أين كنت؟ |
zihinlerimizi bulanıklaştırıyor. Bizi rahat bırakmıyor. | Open Subtitles | إنها تعبث بعقولنا بلا فَكاك، فماذا تدعو لك؟ |
Uyuşturulduk ve zihinlerimizi birbirine bağlayan kapsüllere konduk. | Open Subtitles | مانوع من التجارب تم تخديرنا وضعونا بحاويات وتم توصيلها بعقولنا |
Beyinlerimizle anlaşıyoruz biz. | Open Subtitles | إنه توأمي نتوافق بعقولنا |
Chloe seni gördüm. Beyinlerimizle uğraşıyordun. | Open Subtitles | لقد رأيتك يا (كلوي)، كنت تعبثين بعقولنا |
Beyinlerimiz sizin beyniniz örnek alınarak tasarladı. | Open Subtitles | بعقولنا تم تصميمها إعتماداً على عقولكم |
Biz kafalarımızla çalışıyoruz. | Open Subtitles | ... نحن نعمل بعقولنا |