ويكيبيديا

    "بعلاقة غرامية" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ilişkisi
        
    • ilişki
        
    • ilişkin
        
    • ilişkim
        
    • yasak aşk
        
    Bu kaçamak yapacağı veya bir ilişkisi olduğu ya da başka bir anlama gelmez. Open Subtitles إنه ليس كما لو انه سوف يجري و يحظي بعلاقة غرامية أو أى شئ
    Bunu söylemekten nefret ediyorum, ama onun bir ilişkisi varsa, tüm erkekler gibi o da değişmez. Open Subtitles أكره أن أقول هذا , لكن إذا كان يحظي بعلاقة غرامية رجال كهذا لا يتغيرون
    Banka araştırmacısının, kart dükkânı sahibi ile bir ilişkisi vardı. Open Subtitles موظف البنك مرتبط بعلاقة غرامية مع صاحبة محل البطاقات
    Ve dürüst olmak gerekirse yasak ilişki yaşamadığın için rahatladım. Open Subtitles و لأكون صادقا لقد ارتحت انك لا تحظين بعلاقة غرامية
    Hatta bir milletvekiliyle kısa bir ilişki. Open Subtitles حتى أنني حظيت بعلاقة غرامية قصيرة مع عضو في الكونغرس
    Belki de bir ilişkin vardır diye düşündüm yüzüne vurmadım çünkü o zaman gerçek olacaktı. Open Subtitles ظننت انه ربما ربما انك تقوم بعلاقة غرامية و لم اتمكن من مواجهتك لأن ذلك سيجعل الامر حقيقيا
    Bir süre önce mutsuz biçimde sona eren bir aşk ilişkim olmuştu biliyorsunuz. Open Subtitles منذ زمن ، قمت بعلاقة غرامية انتهت بصورة غير سعيدة
    Bekle. sence ben Ramon'la yasak aşk mı yaşıyorum? Open Subtitles انتظري اتظنين انني اقوم بعلاقة غرامية مع رامون؟
    Tahmin et kim Liam Booker'la gizli bir seks ilişkisi yaşıyor? Open Subtitles احزري من التي تحظى بعلاقة غرامية سرية مع ليام بوكر؟
    Ortağım bana yalnızca onun bir ilişkisi olduğunu söyledi, ...ve ben bunun doğru olmadığına testin, babanın o olmadığını kanıtlayacağına inanmak istedim. Open Subtitles مساعدتي قد أخبرتني للتو أنه كان يقوم بعلاقة غرامية ولم أُرد أن أصدق هذا
    Kiminle bir ilişkisi olduğunu düşünüyüordunuz? Open Subtitles من تعتقدين أنه كان يحظى بعلاقة غرامية معها؟
    Ken'in Tanya ile ilişkisi vardı. Open Subtitles إذًا،كين كان يحظى بعلاقة غرامية مع تانيا
    Juliet Serena konusunda haklıydı. Profesörüyle bir ilişkisi yaşıyor. Open Subtitles "جولييت" كانت محقة بشأن "سيرينا" فإنها تحظى بعلاقة غرامية مع أستاذها
    Juliet Serena konusunda haklı çıktı. Profesörüyle bir ilişkisi var. Open Subtitles "جولييت" كانت محقة بشأن "سيرينا" فإنها تحظى بعلاقة غرامية مع أستاذها
    Bu yüzden yasak bir ilişki yaşamış olmuyoruz. Sadece insanız biz. Open Subtitles ولهذا نحن لسنا بعلاقة غرامية نحن فقط على طبيعة البشر
    Demek istediğim, kocanla birlikte bir ilişki yaşadığını biliyordum. Open Subtitles أقصد , أعلم أنك كنتي تحظي ... بعلاقة غرامية مع
    Bir ilişki yaşıyorduk birçok ilişkimden biri. Open Subtitles -كان نقوم بعلاقة غرامية و هي واحدة من عدة مرات
    Bir ilişkin olmasını tercih ederdim. Open Subtitles أنا أعرف أنا نوعاً ما أتمنى لو كنت تقوم بعلاقة غرامية 138 00:
    Gizli eşcinsel, evli bir adamla ilişkin var. Open Subtitles أنت من يحظى بعلاقة غرامية مع رجل متزوج
    Doğruyu söylemek demek bir ilişkin olduğunu söyleme-- Open Subtitles قول الحقيقة كان يعني أنه توجب عليك ...الاعتراف بعلاقة غرامية
    Bir ilişkim olduğunu düşündün ve hiçbir şey söylemedin, öyle mi? Open Subtitles اعتقدت أنك كنت تقوم بعلاقة غرامية على الانترنت كنتِ تظنين بأنني كنت أقوم بعلاقة غرامية على الانترنت
    Bir yıldır yasak aşk yaşadığın kadın. Open Subtitles واحدة كنت تحظى بعلاقة غرامية معها لأكثر من سنة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد