Ama dürüst olalım. Onun yaşındaki bir kadın, senin yaşındaki bir adam - | Open Subtitles | .. امرأة بعمرها متزوجة من رجل بعمر كم عمرك؟ |
Ninenin yaşındaki çoğu kişi teknolojiyi benimseyemedi. | Open Subtitles | معظم الناس بعمرها لا يحبون التعامل مع التكنلوجيا |
Bu yaşta erkek evlat istiyormuş onun için tüp bebek deneyecek. | Open Subtitles | تريد إنجاب صبي بعمرها هذا لذا إنّها حتّى تجرب طفل الأنابيب |
yaşıtı kızlara benziyordu. | Open Subtitles | لقد كانت مثل أغلب الفتيات بعمرها |
Onun yaşındayken ben de kötü kararlar verdim, ama hiç otostop çekmedim. | Open Subtitles | ، اقترفت الكثير من الأخطاء حينما كنتُ بعمرها . لكنّي لم أطلب توصيلةً على الطريق قطّ |
Sizleri rahatsız etmek istemem dostlar ama benim de tam onun yaşlarında bir kızım var ve şuradaki köylü herifler kızınız hakkında çok kötü şeyler söylüyorlar. | Open Subtitles | لا أريد مضايقتكم لكن لدي ابنة في المنزل تقريباَ بعمرها وهؤلاء الرقاب الحمراء هناك |
50 yaşın üzerinde, boşanmış ve geceler boyunca evde oturuyor çünkü onun yaşındaki uygun erkekler Marine benzeyenleri istiyorlar. | Open Subtitles | إنها فوق الخمسين ومطلقة وتجلس ليل بعد ليل لأن الرجال المتوفرين بعمرها يريدون شيئ إغفر لي، لكنّهم يريدون شخص ما يبدو مثل مارين |
Onun yaşındaki kızları kimse evlat edinmez. | Open Subtitles | الأطفال الذين بعمرها غير مُرحبّ بهم .. |
Onun yaşındaki bir kadın halkın karşısına çıkıp, bu duruma düşmek zorunda kalıyor. | Open Subtitles | عندما تخرج إمرأةٌ بعمرها أمام الملأ |
O yaşta böyle bir vücudum olsa, daha ne? | Open Subtitles | سأكون محظوظ لو كان عندي شكل مثل هذا عندما اكون بعمرها |
Benim o yaşta sürdüğümden daha iyi sürüyor. | Open Subtitles | إنّها بالفعل تمتطي الخيل أفضل مِمّا كُنت عليه وأنا بعمرها |
- O yaşta benim olduğum yerden çok ileride. | Open Subtitles | وإنها متقدمة جداً عني عندما كنت بعمرها |
yaşıtı erkeklerle hiç beraber değildi. | Open Subtitles | لم تكن أبدًا حول أولاد ذكور بعمرها. |
Anne baba ve yaşıtı küçük bir çocuk. | Open Subtitles | والدان و صبي صغير بعمرها |
Daha önce yaşıtı bir oğlan görmedi hiç. | Open Subtitles | لم تشاهد صبي بعمرها سابقاً |
Eminim sen de onun yaşındayken isyankâr olmuşsundur. | Open Subtitles | هذا طبيعي. انا متأكد أنك كنت متمرد بعمرها |
Kızımın ocağı açması bile yasak, tabii evde yetişkin biri yoksa - ki açmasına gerek de yok çünkü onun yaşındayken sahip olduğum yeterliğe sahip olmasına gerek yok. | TED | ولا يسمح لابنتي حتّى بتشغيل الفرن إلا بوجود شخصٍ بالغ في المنزل ولا يتوجب عليها فعل ذلك، لأنه لا يجب أن تملك الاعتماد على النفس الذي كان عندي لما كنت بعمرها. |
Onun yaşındayken ben de çocuk bakıcılığı yapardım. | Open Subtitles | كنت جليسة أطفال عندما كنت بعمرها |
Kendi yaşlarında, beyaz, bir erkek onu tavladı. | Open Subtitles | رجل غريب أبيض تقريبا بعمرها |
Benim de onun yaşlarında bir kızım var. | Open Subtitles | لدي ابنة بعمرها |