Sekiz saatlik bir çalışma gününde her bir şeye yoğun ilgi gösterdiğinde ne çok şey yapabildiğini görmek şaşırtıcı. | TED | وستتعجب من قدر ما يمكنك إنجازه في ثماني ساعات يومياً، إذا قمت بعمل كل شيء تلو الآخر بتركيز مكثف. |
Şu andan itibaren her şeyi kanunlara uygun olarak yapacağιz. | Open Subtitles | من الآن فصاعدا سنقوم نحن بعمل كل شئ حسب القانون |
Ben hiçbir şey yapmadım desem yeridir, her şeyi o halletti. | Open Subtitles | أنا بالكاد قمت بعمل أي شيء. لقد قامت بعمل كل شيء. |
Bunların hepsini yaptım, çünkü öğrencilerimin kendileri olarak en iyi olmaları için çevrelerindeki herkesin onları desteklediğini bilmelerini istedim. | TED | وقمتُ بعمل كل ذلك لأنني أردتُ من طلابي أن يعرفوا بأن الجميع من حولهم يدعمهم ليكونوا من أفضل الناس، |
Ancak daha rahat ve huzurlu olduğundan emin olmak için mümkün olan her şeyi yapacağımdan şüphem yoktu. Ona sıcak bir battaniye ve bir bardak kahve götürdüm. | TED | لكنّي كنت ملزِماً نفسي بعمل كل ما هو ممكن لأجعلها تشعر بالراحة. جلبت لها بطانية وفنجان من القهوة. |
Sonra o yeni hücrelerin hastaya uyum sağladığına emin olmak için yapabileceğin her şeyi yapıyorsun. | TED | وثم تقوم بعمل كل ما تستطيع للتأكد بأن هذه الخلايا الجديدة قم تم زرعها في المريض. |
Bir şey daha söylemem lazım. O model uçakları yaparken her şeyi yapardım. | TED | علي ان اقول شيئا اخر, عندما كنت اصمم نماذج الطائرات قمت بعمل كل شيء |
Yapabileceğimiz her şeyi yapmaya devam edeceğiz. İyi akşamlar. | Open Subtitles | سوف نستمر بعمل كل ما فى وسعنا . طابت ليلتك |
Orada bulunan aileleri temin ederim ki, bölgedeki vatandaşlarımızın güvenliğini sağlamak için bizler elimizden gelen her şeyi yapmaktayız. | Open Subtitles | أولئك الذين هناك وأقول لهم بأنّنا نقوم بعمل كل شئ نقدر عليه محاولةً لضمان أمان مواطنينا هناك |
Chloe ve ben o koşum takımının kaldırabileceği her pozisyonu denedik. | Open Subtitles | لذا كلوىّ وانا قمنا بعمل كل الوضعيات التى يمكن تحملها |
Bu yüzden genellikle en sonunda her şeyi kendim yapmamın sebebi budur. | Open Subtitles | لهذا عادة ينتهي بي الأمر بعمل كل شيء بنفسي |
O yüzden eninde sonunda her şeyi kendim yapıyorum. | Open Subtitles | لهذا عادة ينتهي بي الأمر بعمل كل شيء بنفسي |
Bu şehre geri dönmek için her şeyi yaptım. | Open Subtitles | قمت بعمل كل شيء بااستطاعتي لااعود للمدينة |
her istediğine sahip olan minik zengin kızı için, babacığı her şeyi daha iyi hale getirecektir! | Open Subtitles | فالاب سيقوم بعمل كل شئ لإبنته الصغيرة المدللة التي لطالما حصلت على كل ما ارادته إنه ميت |
Kimmie her şeyi ben yaptım demişti. Evet. Anladım. | Open Subtitles | كيمي اخبرتني انها من قامت بعمل كل شيء حسنا.. |
Jas, mükemmeldi. her şeyi doğru yaptın. | Open Subtitles | جاس, الامر كان مثاليا قمت بعمل كل شيء بطريقة صائبة |
Hepsi aynı anda değil tabi. Ama bilirsiniz, bu şeylerin hepsini yapmalıydı. | TED | ليس كل شيء في نفس الوقت. ولكن يجب علينا ، كما تعلمون ، أن نقوم بعمل كل تلك الأشياء. |
Tekrar egleniyordum.Cok siki calistim, ve özetlemek gerekirse: Beni basariya goturecek seylerin hepsini yaptim. | TED | حظيت بالعديد من المرح ، كنت عمل بجهد اكبر. لاختصار القصة : قمت بعمل كل الاشياء التى ادت الى نجاحى |