"بعيدٌ عن" - ترجمة من عربي إلى تركي

• uzak
• uzakta

Bak, tamam iyi bir adam olmaktan çok uzak olabilirim, ama bir katil degilim.
أنظر ، أنا بعيدٌ عن أنّ أكون رجلاً صالحاً، لكنّني لستُ قاتلاً.

"Garajı kullanmayı seçtim. Kapıyı sürgüledim. Sokağa uzak olduğu için kimse duymaz.
أخترتُ المرآب، و تمكنتُ من تصفيد الباب، المكان بعيدٌ عن الطريق، ولا يسع لأحد سماعي.

Bu iş bitmekten çok uzak, hayatım.
هذا بعيدٌ عن أنّ يكون نهاية الأمر، يا عزيزتي.

Karadan binlerce kilometre uzakta Güney Okyanusu'nda buzlu suya doğru battığınızı bir hayal edin.
تخيل أنه وحيدٌ في المحيط الجنوبي محبوسٌ بين مياه متجمدة ، بعيدٌ عن اليابسة آلالاف الأميال.

Oğlumla, birçok kere neden evden hep uzakta olduğumu izah etmek için konuşmuştum.
لقد حاولت في العديد من المرات أن أشرح لإبني, لما انا دائماً بعيدٌ عن البيت

Sahilin hemen yukarısında herkesten uzakta bir yer. Burada kamp yapabiliriz.
‫إنه على الساحل، بعيدٌ عن الجميع، بإمكاننا ‫التخييم هُناك

Bak, tamam iyi bir adam olmaktan çok uzak olabilirim, ama bir katil değilim.
أنظر ، أنا بعيدٌ عن أنّ أكون رجلاً صالحاً، لكنّني لستُ قاتلاً.

Güneş'e o kadar uzak olduğu için hava gerçekten çok soğuk olurdu ve fazla bir havanız olmazdı.
بما أنه بعيدٌ عن الشمس فسيكون قارس البرودة دون مناخ مختلف

Yollardan uzak durduğunuz müddetçe benlik bir sorun yok.
طالما انك بعيدٌ عن الشوارع , فأنا سعيد

Sahilin hemen yukarısında herkesten uzakta bir yer. Burada kamp yapabiliriz. - Evet.
‫إنه على الساحل، بعيدٌ عن الجميع، بإمكاننا ‫التخييم هُناك

Mesuliyetlerinden uzakta olma ihtiyacını.
لكي تشعر بأنك بعيدٌ عن مسئولياتك.

- Oldukça uzakta yaşıyorsunuz, duymamışsınızdır.
إنّي - ،طبعاً، إنّ مسكنك بعيدٌ عن الهمهةِ هُنا - {\fnAdobe Arabic}.فلَمْ تسمع عن الأمر - .صحيح، فعلاً -

Bölüm'den çok uzakta.
هذا بعيدٌ عن الشعبة.

Brody'i halkın önüne çıkarıp savaşın bitmekten çok uzakta olduğunu göstermeliyiz.
نريد ( برودي ) أن يكون أمام الرأي ... العام لكي يذكّر ( أمريكا ) بأنّ هذا . بعيدٌ عن النهاية

Buradan uzakta.
بعيدٌ عن هنا