"بعينيكِ" - ترجمة من عربي إلى تركي

• gözlerinle
• gözlerinde
• gözlerine
• gözlerinizle
• gözlerindeki o

gözlerinle ilgili bir sorun mu yaşıyorsun?
هل لديكِ مشاكل بعينيكِ مجددا ؟

(Gülüşmeler) Şöyle dedi, "Şöyle yap, bilirsin, gözlerinle, erkeklerle flört ettiğin zaman yaptığın gibi."
(ضحك) قالت : "افعلي بعينيكِ ما تقومين به، حين تغرين الشباب."

gözlerinde parıltı görebildiğim tek zamanlar işimden bahsettiğim zamanlar.
المرّة الوحيدة التي رأيتُ فيها بريقاً بعينيكِ هي عندما كنتُ أتحدّث عن عملي

O an, gözlerinde gördüm.
و بتلك اللحظة لاحظتها بعينيكِ

garip rüyalar görün., Sonra senin gözlerine olan oldu, sonra da bir kardeşin olduğunu öğrendim, unlar bana yeterince fazla.
اصغِ،لقد راودتكِ تلك الأحلام، ثمّ ما رأيتيه بعينيكِ وبعدها إكتشفتي أنه كان لكِ شقيق،صدّقيني هذا سبب كافي يجعلكِ تذهبين للمعالج النفسي

Şimdi, gözlerinizle elimi takip edin.
الآن ، اتبعي حركة يدي بعينيكِ

Mutfakta otururken seni gördüğümde camdan bakıyordun ve gözlerindeki o görüntü tam bir umutsuzluk gibi görünüyordu.
عندما أراكِ جالسة في المطبخ، محدقةً في النافذة، وأرى تلك النظرة في عينيكِ staring out the window, and the look in your eye, نظرة اليأس التام تلك التي بعينيكِ

Gözlerini aç dediğimde gözlerinle bakma.
عندما اقول (إفتحِ عينيكِ) ، لاتنظري بعينيكِ

gözlerinle izleyebilir misin?
؟ حسناً بعينيكِ, .. ؟

gözlerinle, tamam mı?
بعينيكِ تتبعيني أن ! أيمكنكِ

Ağzın gülüyor, ama gözlerinde bir tepki yok.
إنكِ تبتسمين بفمكِ، لكن ليس بعينيكِ!

Tes, bunu gördüğünü biliyorum. Bunu kulüpteyken gözlerinde gördüm.
تيس) إننى أعلم أنك ترين ما بداخلى) لقد رأيت ذلك بعينيكِ بالنادى

Cevabı gözlerinde görüyorum.
يمكنني رؤية الإجابة بعينيكِ.

Ve kahverengi gözlerine.
ثم بعينيكِ البنيتين

Gelip kendi gözlerinizle bakın.
انظري إليه بعينيكِ

Ama gözlerindeki o hırsı gördüm.
لكنى رأيت الطموح بعينيكِ

* gözlerindeki o bakış mı sebebi *
* هل هي النظرة بعينيكِ ؟