Komşusu getirdi çünkü baban iş için Wichita'ya gitmişti. | Open Subtitles | جارها احضرها بالسيارة كان ابيك مسافرا بغرض العمل في ويتشيتا |
Komşusu getirdi çünkü baban iş için Wichita'ya gitmişti. | Open Subtitles | جارها احضرها بالسيارة كان ابيك مسافرا بغرض العمل في ويتشيتا |
Doktor, sana acil bir iş için geldik. | Open Subtitles | معافى تماما دكتور، لقد قدمنا إليك بغرض العمل |
Peki, yine sormamın bir sakıncası yoksa, iş için mi yoksa kendiniz için mi? | Open Subtitles | وهل ستقابلينه بغرض العمل أم المتعة؟ |
Majesteleri, iş için buradayım. | Open Subtitles | صاحبة السمو، أنا هنا بغرض العمل |
İş için geldim, yemin ederim. | Open Subtitles | أنا هنا بغرض العمل أقسم لكِ |