Birisi barda adama, kronometre vermişti, ve adam da gerçekten iğrenç herifin tekiydi. | Open Subtitles | أحدهم في الحانة قد أعطاه ساعة توقف، وقد كان شاباً بغيضاً حقاً. |
Bir bakmışsın içine girmiş ve neredeyse iğrenç. | Open Subtitles | أحياناً يكون أمامك ويبدو بغيضاً |
Bizi öldürecek ve bunu yavaş ve iğrenç bir şekilde yapacak. | Open Subtitles | سيقتلنا وسيكون بطيئاً و بغيضاً |
Bu sabah nahoş bir hayalete rastladım. | Open Subtitles | لقد قابلت شبحاً بغيضاً هذا الصباح |
Herkes için nahoş bir olaydı. | Open Subtitles | -لقد كان بغيضاً للجميع . |
Yakışıklı değil belki ama itici de değil. | Open Subtitles | ربما ليس وسيماً لكن بالتأكيد ليس بغيضاً. |
Israrcıyla itici arasında dağlar kadar fark var. | Open Subtitles | هنالك فرقٌ كبير بين ملِحّاً و بغيضاً. |
Çok kötü bir günah olmalı. | Open Subtitles | لا بد وأنه كان سبباً وجيهاً بغيضاً |
Karışımın sonucunda, ortaya iğrenç bir şey çıkabilir. | Open Subtitles | ... المخلوط يمكن أن يصنع شيئاً بغيضاً |
Bir bakmışsın içine girmiş ve neredeyse iğrenç. | Open Subtitles | أحياناً يبدو بغيضاً |
Çünkü Zephyr ne kadar iğrenç biriydi ise bunu ona kim yaptıysa, daha korkunç biri. | Open Subtitles | لانهُ بقدر ما كان (زفير) بغيضاً فمن قام بفعل ذلك , هو أبغض منه |
- Hadi, söyle. - Garson kız esprisi iğrenç oldu. | Open Subtitles | بحقك - تعليقك حول النادلة كان بغيضاً - |
O iğrenç oldu . | Open Subtitles | لقد كان بغيضاً |
Phillip katılmasının itici olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | فيليب قال بأن لهيثها كان بغيضاً |
Çok kötü bir babaydım. Bencildim. | Open Subtitles | لقد كنت والداً بغيضاً وأنانياً |