Her geçen kuantum parçası önemli bir farkla simetrik düşmektedir. | Open Subtitles | التناظر وصولا إلى كل الجسيمات الكمية الاخيره بفارق واحد حاسم |
Eğer 1904 Olimpiyat maratonu birincisine karşı yarışmış olsaydı, yaklaşık doksan dakikalık farkla kazanmış olurdu. | TED | لو كان يتسابق مع الفائز بسباق ماراثون دورة الألعاب الأولمبية لعام 1904، لكان سيتغلب عليه بفارق ساعة ونصف تقريبًا. |
Bu yıl o seçim kampanyasının tozunu üzerinden silkeledi ve o koltuk için tekrar yarıştı ve bu kez 12 oy farkla kazandı. | TED | هذه السنة نفض غبار الهزيمة عن حملته وترشح مرة أخرى لذلك المقعد وهذه المرة ربح بفارق 12 صوت. |
Birbiriyle ilgisi olmayan iki adam birer ay arayla küvette boğulmuş bulundu. | Open Subtitles | رجلين بدون صلة واضحة وجدا غارقين في مغطسيهما بفارق شهر كامل بالضبط |
Eğer Knicks, Pacers'a en az 35 sayı fark atarsa, 1'e 10 kazanacaksın. | Open Subtitles | إن تفوق نيكس على بيسرز بفارق يتخطى الـ35، ستكسب نسبة 10 إلى 1. |
Bir buçuk boy farkla en önde Frosty Mountain gidiyor. | Open Subtitles | يتصدّر (فروستي ماونتن) المُقدّمة بفارق 4 أمتار عن السابق له. |
...Dwight Schrute'u takdim etmekten onur duyarım, hem de tam 52 top kâğıt farkıyla! | Open Subtitles | دوايت شرّوت قد حطّم عدوه الإلكتروني بفارق 52 |
Ve kazanan yarışmanın başladığından beri başa baş giderek bir puan farkla altını alan Rahway Lisesi oluyor. | Open Subtitles | والفائز فى المسابقه النهائيه , بفارق نقطه واحده |
Hey. Bu kadar kasma. Sadece 10-puan farkla kaybettik. | Open Subtitles | لا تجعل ذلك يحزنك لقد خسرنا بفارق عشر نقاط فقط |
New York beş sayıdan fazla farkla kazanmalı ama maçın, aynı zamanda, düşük skorlu bitmesi için de tezahürat edeceksin, tamam mı? | Open Subtitles | و سيفوز نيويورك بفارق خمس نقاط إلا أنه عليك أن تتمني نتيجة ممنخفضة |
New York beş sayıdan fazla farkla kazanmalı ama maçın, aynı zamanda, düşük skorlu bitmesi için de tezahürat edeceksin, tamam mı? | Open Subtitles | و سيفوز نيويورك بفارق خمس نقاط إلا أنه عليك أن تتمني نتيجة ممنخفضة |
Kazandığımızı düşünmemizi istiyorlar ama bunun için izinleri var ve bizi 18 metre farkla yeniyorlar. | Open Subtitles | يريدونا أن نعتقد أننا نفوز لكنهم حصلوا على إذن من أجل هذا و هم متغلبون علينا بفارق 60 قدم |
Peki 3 sayı veya daha az farkla kaç maç kazandığınızı bilen var mı? | Open Subtitles | 8 الان, هل يعرف احدكم كم عدد المباريات التي فزتم بها بفارق 3 نقاط أو أقل ؟ |
Cinayet ve bulunan 8.000 $ dolar, bir gün arayla oldu. | Open Subtitles | حدث جريمتين غير عادية هذا العام قتل عاموس والنقود على الشاطئ بفارق يوم بينهم |
Ben gelene kadar iki dakika arayla fotoğraflar çek. | Open Subtitles | وكنّ صاحب الأولوية على مسرح الجريمة وقمّ بأخذ صور للجثة بفارق دقيقتين حتى أصلّ |
Sipariş fişleri elimde. İki düzine ütü. Yedi sayı fark atarım. | Open Subtitles | لديَّ القسائم، دزينتان من أجهزة الكوي، ذلك يجعلني متقدم بفارق 7 |
Rahatlama ara seçimin ertesi günü olur özellikle adayın iki puan öndeyse. | Open Subtitles | سيخف الضغط عليك بعد يوم الإنتخابات بالأخص أن مرشحكم متقدم بفارق نقطتين |
Harika takım çalışması. Arılar 7 sayıyla önde. | Open Subtitles | لعب جماعى رائع, ويتقدم فريق الستره بفارق 7 نقاط |
Rakamlar yeni geldi Andy ve sen en iyi satıcımızı sollamış durumdasın. | Open Subtitles | في الحقيقة يا (أندي), إحصائيات المبيعات قد أتت... و أنت و بفارق كبير أفضل بائعٍ لدينا |
...istikrarlı sonuçlarınız var ve son beş seçimde bölgenizi çift haneli rakamlarla kazandınız. | Open Subtitles | بخصوص مشاكل المحافظين, وفي آخر خمس انتخابات فزت عن مقاطعتك بفارق الضعف. |