Sana şunu söylemek isitiyorum Beverly, bugün bir dinamit gibisin. | Open Subtitles | . أردت إخبارك يا " بفرلي " بأنك تبدين جذّابة |
Beverly Hills'te, içinde ufak bir havuzla, köprüsü ve altın balıkları olan bir evde yaşardık. | Open Subtitles | نحن عِشنا في منزل في بفرلي هيلز وكان فيه بركة صغير وجسر و سمك ذهبي |
Beverly Hills'teki yüksek kaliteli spa'da çalışıyor. | Open Subtitles | أنها تعمل في منتجع هاي أيند الصحي في بفرلي هيلز |
O haklı Beverly. Burayı seviyorum. | Open Subtitles | إنه على حق يا بفرلي أحب المكان هنا |
Tom, Beverly'den karım olmasını istedim. | Open Subtitles | . توم "، لقد طلبت من " بفرلي " لأن تكون زوجتي |
Beverly ve baba, Michelle Brock, Sandusky'deki en güzel kız. | Open Subtitles | أهلا يا أبي و يا " بفرلي "، هذه هي " ميشيل بروك "، أجمل فتاة في " سانداسكي |
Güzel karım Beverly ve yeni oğlum Paul. | Open Subtitles | . " زوجتي الجميلة " بفرلي " و ابني الجديد " بول |
Paul Barrish, Beverly Barrish'le yani Beverly Burns Mayıs 1 993 evlendi. | Open Subtitles | لنر - بول باريش " قد تزوج في مايو 1993 من " بفرلي باريش و المعروفة بـ" بفرلي برنز " . " ريتشارد "، كيف أمكن " بفرلي |
Yemin ederim, "The Beverly Hillbillies'den" bile daha çok yayınladılar. | Open Subtitles | اقسم بانهم أعادو بث هذا الشيء اكثر من مسلسل"بفرلي هلبليز"... |
Gördüğüm kadarıyla, Beverly, iki seçeneğin var. | Open Subtitles | ما أراه يا بفرلي أنه لديك خياران |
Böylece Beverly Hills'teki Foot Locker mağazası çalışanlarıyla pazarlığımı tamamlayacağım. | Open Subtitles | وبه سأنهي عملي لدى (فوت لوكر) في (بفرلي هيلز) |
- Beverly Hills'in hemen doğusunda başka büyülü bir yer. | Open Subtitles | -اسمع عن ماذا ؟ -مكان سحري اخر فقط شرق (تلال بفرلي) |
Şu an Beverly Hills'e roket geliyor olsa iyi olur Eric. | Open Subtitles | عسى أن يكون صاروخ سكود يتجه مباشرة نحو (بفرلي هيلز) |
bak, John, Hilary Swank bile Beverly Hills 902102'den kovulmuştu. | Open Subtitles | اسمع يا (جون) حتّى (هيلاري سوانك) تم طردها من (بفرلي هيلز) |
Bir güzel kafalari çekeriz su menajerlik isinden de çok para kazandigina göre Beverly Hills Hotel 'de bir oda tutariz. | Open Subtitles | يمكننا أن نثمل وبما أنك مدير أعمال كبير تجني مالا وفيراً، يمكننا حجز غرفة في فندق (بفرلي هيلز) |
Beverly Hills'teki şu evde oturan. Senin Daisy Buchanan. | Open Subtitles | مع المنزل في "بفرلي هيلس" فتاتك (ديزي بوكانن) |
Beverly Hills'le ilgili olabilir mi? | Open Subtitles | خدمات بفرلي هلز؟ |
Malibu ve Beverly Hills Pasifik'e gömülürken göreceğim o aptal suratlarını. | Open Subtitles | قالوا أن ليس هناك ما يقلق... "أود أن أرى وجوههم عندما تغرق "ماليبو و"بفرلي هيلز" في المحيط الهاديء |
Beverly'nin tek varisi Hannah'ymış. | Open Subtitles | "أدرجت وصيّة (بفرلي) (هانا) مستفيدةً وحيدةً من إرثها" |
Ama Hannah, Beverly'nin mirasçısıysa onu öldürmesi için bir sebep doğmuş olurdu. | Open Subtitles | ولكن إن كانت (هانا) وريثة (بفرلي) المنتظرة... فإنّ ذلك سيمنحها دافعًا للقتل |