Yaptıkları yanlarına kalıyor. Artık kanun manun hak getire. | Open Subtitles | ،سيهربون بفعلتهم تلك اللعنة , لا يوجد قانون بعد الآن |
Yaptıkları yanlarına kalıyor. Artık kanun manun hak getire. | Open Subtitles | ،سيهربون بفعلتهم تلك اللعنة , لا يوجد قانون بعد الآن |
Çünkü yalan söyledikleri zaman, paçayı kurtarmak için hainlik yapmıyorlar. | Open Subtitles | لأنهم عندما يكذبون, ليس عليهم أن ينافقوا ليهربوا بفعلتهم |
Bundan paçayı kurtarmalarının bir yolu olmadığını bilmeleri gerek. | Open Subtitles | عليهم أن يعلموا أنّه مُحال عليهم الهروب بفعلتهم. |
Bunu sana onlar yaptı ve yanlarına kâr kalmasına izin veriyorsun. | Open Subtitles | هم من فعلوا ذها بك، وأنتِ ستتركينهم ينجون بفعلتهم. |
Bazen kötülerin yaptıklarının yanına kar kalmasına izin vermek yaptıklarından paçayı sıyırmaktan daha iyidir. | Open Subtitles | تنخر بكل ما تبقى من ضميركِ أحيانًا يكون من الأفضل ترك الأشرار ينجون بفعلتهم |
Bundan kurtulmalarına izin veremezsiniz. Eğer izin verirsek, nerede olurduk? | Open Subtitles | لا تستطيع أن تتركهم ان ينجو بفعلتهم إذا تركناهم ، أين نصبح نحن؟ |
Bunun yanlarına kalacağını nasıl düşünürler? - Kimler? | Open Subtitles | لا أعرف كيف ظنوا إنه يمكنهم النجاة بفعلتهم |
Yine de bunu yanlarına bırakmamızı gerektirmez. | Open Subtitles | مع ذلك، هذا لا يعني أن ندعهم ينجو بفعلتهم |
Bu yaptıklarının yanlarına kar kalmasına izin vermeyeceğiz. Endişe etme. | Open Subtitles | لن نسمح لهم بأن ينجو بفعلتهم لا تقلق |
- Tanrım. Bunu yanlarına bırakamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا أن نتركهم يفلتون بفعلتهم |
Bütün yollar Fitz'e çıkar. Kötü adamların paçayı kurtarması hoşuma gitmiyor. Washington'a gelmemeliydin öyleyse. | Open Subtitles | كل الطرق تؤدي إلى فيتز. أكره حين ينجو الأشرار بفعلتهم. إذاً لا يجب أن تكوني في واشنطن. الأحد باستا، والإثنين ساندويشات. |
Bu işi 15 yıldır yapıyorlar, benim gibi çocukları kıyma makinesine, koyup yinede paçayı sıyırıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يقومون بذلك على مدى 15 سنة ولا يزالون ينجون بفعلتهم ويجبرون أطفالًا مثلي على ممارسة الرذيلة |
Bizden her şeyimizi çalıp bir de üstüne paçayı kurtarıyorlar. | Open Subtitles | إنّهم يسرقون كلّ شيء منّا، ويهربون بفعلتهم |
Merak etmeyin, hanımefendi. Yaptıkları yanlarına kalmayacak. | Open Subtitles | لا تقلقي سيّدتي، لَن يفلتوا بفعلتهم. |
Bir keresinde Yaptıkları yanlarına kalan pek çok katil gibi, o da aptaldı. | Open Subtitles | مثل غالبية القتلة الذين فرّوا بفعلتهم مرةً, فقد كان غبيا , |
Onlara bunun yanlarına kâr kalmayacağını bağırarak söylemek de olsa. | Open Subtitles | ... حتى لو كان الصراخ عليهم و اخبارهم انهم لن يفرون بفعلتهم |
Bundan kurtulmalarına izin veremezsiniz. Eğer izin verirsek, nerede olurduk? | Open Subtitles | لا تستطيع ان تتركهم ان ينجو بفعلتهم اذا تركناهم ، اين نصبح نحن؟ |