Hayır, dışarı çıkalım istedim çünkü bence bir şeyler yapmaya tekrardan başlama vaktimiz geldi. | Open Subtitles | لا، فقد أردتُ أن أتأنّق وأخرج لأنِّي أظن أن الوقت قد حان لنبدأ بفعل الأمور مجددًا |
Kadınları bir şeyler yapmaya ikna edebilen biri olsaydım 20'li yaşlarımın çoğunu banyoda geçirmezdim. | Open Subtitles | هيا، إن كنت نافعا بإقناع النساء بفعل الأمور لما كنت امضيت معظم العشرينيات من عمري بالحمام |
İnsanları bir şeyler yapmaya ikna etmekte iyisindir, değil mi Mary? | Open Subtitles | فأنت جيدة في إقناع الناس بفعل الأمور أليس كذلك (ماري)؟ |