Onlara dikkatle baktığımızda, duygularını anlamaya başlayabileceğimizi düşünüyorduk, ve kim olduklarını. | Open Subtitles | ..شعرنا انّه لو بحثنا أكثر قد نبدأ بفهم ماهيّة شعورهنّ وحقيقتهنّ |
Teslim olmuş şekilde davranır, ve sonra dinin hakikatlerini anlamaya başlarsınız. | TED | إذ تسلك وتتصرف بالتزام ومن ثم تبدأ بفهم حقائق الدين. |
Konuşun benimle. Sizin hikâyenizi anlamama yardımcı olun. Anlaştık mı? | Open Subtitles | ساعديني بفهم جانبكِ من القصة أظن بأن هذا عادل؟ |
Bu, bizim nereden geldiğimizi; ya da nereye gittiğimizi anlamamıza yardım eder. | Open Subtitles | انه يساعدنا بفهم من اين جئنا و الي اين نحن سنذهب |
anlamakta zorluk çekiyorum çünkü | Open Subtitles | أنا أعاني مشكلة بفهم هذا لأنكم تعيشون قريباً من بعضكم |
ve buna müziği neyin müzikal yaptığını anlayarak başlayacağız. | TED | وسنبدأ بفهم الأمر الذي يجعل الموسيقى موسيقية. |
Ve hayattaki amacını anlayabilecek miyim bilemiyorum. | Open Subtitles | ولا أَعرفُ إذا كُنت سَأبداً بفهم نظرتَكَ إلى الحياةِ. |
Bu, sizi farklı kılan şeyi anlamakla, o özellikleri sahiplenmekle başlar. | TED | يبدأ هذا الأمر بفهم ما ما يجعلك مختلفاً من خلال تبني هذه الصفات |
Fakat biz virüsü ve nasıl yayıldıklarını anlamaya başlayınca, aslında riskin de ne kadar artığını fark etmeye başladık. | TED | ولكن عندما بدأنا بفهم هذا الفيروس بصورة أفضل وكيف أنه ينتفل أدركنا أن الخطر تعدى الحد الأقصى له. |
Bu sizin karakteristik özelliklerinizle bir işte sizi iyi yapacak şeyleri anlamaya yönelik. | TED | بدلًا من ذلك فهو يتعلق بفهم الملاءمة بين الخصائص الخاصة بك وما الذي يجعلك ملائمًا لوظيفة معينة. |
..onların yaptıkları işin ne olduğunu henüz anlamaya başlamadın bile. | Open Subtitles | لايمكنك حتى البدأ بفهم مالذي وظائفهم تقتضي عليهم |
Gezegenimizin Güneş Sistemi'ndeki konumunu düşündüğünüzde ne kadar talihli olduğunu anlamaya başlıyorsunuz. | Open Subtitles | عندما تفكر في موقع الأرض بالنسبة للنظام الشمسي تبدأ حقاً بفهم كم كانت محظوظة. |
Anakaradan dağları yükselten, kıtaları oluşturan denizleri birleştirip ayırabilen dehşet verici gücü anlamaya henüz başladık. | Open Subtitles | بدأنا لتونا بفهم القوة الخارقة التي بوسعها رفع الجبال وتشكيل القارات وفتح وإغلاق البحار. |
Bak, gerçekten bütün bu görüşme şeyiyle ilgili üzgünüm ama sen gerçekten neler olduğunu anlamama yardımcı oldun. | Open Subtitles | أنظري , أنا آسف بالنسبة لما حدث بتلك المقابلة لكن عليكي مساعدتي بفهم ما يحدث معي هنا |
Aldığınız katı tavrı anlamama yardım eder misiniz? | Open Subtitles | هل يمكنك أن تساعدني بفهم هذا الموقف الغير مرن الذي لديكم؟ |
Sadece kitaplarda okuduğum şeyleri anlamama yardımcı oldu. | Open Subtitles | كان يساعدني بفهم اشياء كنت اقرأ عنها فقط بالكتب |
Senatör, Marisol olanları anlamamıza yardım edebilir diye düşündü. | Open Subtitles | شعرت بأنها قد تستطيع المساعدة بفهم ما حدث |
Peki bunu nasıl yaptık? Bizi karşı karşıya olmaktan ortaklığa götüren, milli ve yerel menfaatlerin evrensel ihtiyaçlar karşısında çok da farklı bir konumda olmadığını ve eğer bunu anlayabilirsek bunları bir araya getirebileceğimizi ve ahenkli bir şekilde kaynaştırabileceğimizi anlamamıza yardımcı olan dönüşümsel iyimserliği başkalarına aktararak. | TED | كيف قمنا بذلك؟ بواسطة حقن التفاؤل التحولي الذي سمح لنا بالتحول من المواجهة إلى التعاون، الذي سمح لنا بفهم أن المصالح الوطنية و المحلية ليستا بالضرورة متعارضتين مع حاجات العالم، و إننا لو فهمنا ذلك ، يمكن أن نضعهما معا و يمكن أن ندمجهما معا بشكل متناغم. |
Bizlere evrenin nasıl işlediğini anlamamıza yardımcı olurlar. | Open Subtitles | إنها تساعدنا بفهم كيفية عمل الكون |
Aslında zeki bir adama göre yediğin şeylerin elinden geçtiği insanları kızdırmaman gerektiği konseptini anlamakta epey zorlanıyor gibisin. | Open Subtitles | لرجل ذكي :تبدو أنك تواجه وقتاً صعباً بفهم مبدأ "لا تغضب من يعدوا لك الطعام" |
Durumu anlamakta zorlanıyor musun? | Open Subtitles | لديك مشكله بفهم المبدأ |
Yani şunu diyerek bitirmek istiyorum, hayatın bir çok bulmacası sizin ve başkalarının zaman perspektiflerini anlayarak çözülebilir. | TED | أريد أن أنهي بقول، كثير من معضلات الحياة ممكن أن تحل بفهم منظورك ومنظور الأخرين للزمن. |
Bilimsel çalışmaların temelini anlayabilecek ama aslında bir hizmetçiden fazlası olmayacak birisi lazım. | Open Subtitles | أتعرف، شخصٌ ما بفهم منقوص للعلم لكن مقدرته الحقيقية في العمل الوضيع |
Sürpriz olmadı. Ve eğer meyve sinekleri üzerine yapılan temel bir araştırmanın insanlarda akıl hastalıklarını anlamakla uzaktan veya yakından ilgili olduğunu düşünüyorsanız elinizi kaldırın. | TED | حسنا، ارفعوا أيديكم إذا اعتقدتم أن بحثا على ذباب الفاكهة له علاقة بفهم المرض العقلي لدى الإنسان |