ويكيبيديا

    "بقدري" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • benim kadar
        
    • en az
        
    • kaderimi
        
    • kaderim
        
    • kaderimle
        
    • kadar iyi
        
    Burada benim kadar uzun zaman geçiren biri için çok doğal. Open Subtitles هذا ما يحدث عندما تكون قد أمضيت مدة طويلة هنا بقدري
    Önceki olanlar için üzgünüm. - benim kadar üzgün olamazsın, ufaklık. Open Subtitles ــ آسف بشأن ماحدث قبلاً ــ لست آسفاً بقدري, أيها الولد
    Ve o salondaki kimsenin benim kadar içemeyeceğini düşündüğümü söyledim. Open Subtitles وأنني أشك أن أحد بتلك الغرفة يستطيع أن يشرب بقدري.
    Ama herkesin en az benim kadar korku içinde olduğunu fark edince rahatladım. Open Subtitles لكن ما أن أدركت أن الجميع كان خائفاً بقدري تماماً, استرخيت.
    Karalama defterinde ne numaralar veya saçmalıklar var, umurumda değil Martha Stewart ama dışarıdan bir gücün, benim kaderimi kontrol ettiğine beni inandıramazsın. Open Subtitles و لكن من المستحيل أن تجعلني أؤمن بأنه هناك قوة خارجية تتحكم بقدري
    Bu işte benim kadar terleyen tek adam Open Subtitles الشخص الوحيد في هذا العمل الذي يعرق بقدري
    Baban için ne yapabilirim diye düşünüyordum, bu yüklük olayından benim kadar hoşlanmadığını hissettim de ondan. Open Subtitles لقد كنت أفكر ببعض الأشياء التي أستطيع فعلها لأجل والدك شعرت بهذا لم يحب الأمر بقدري
    Bu adadan kurtulmak için benim kadar istekli görünüyorsun. Open Subtitles ‫يبدو أنك توّاقة بقدري ‫لمغادرة هذه الجزيرة
    Bekle baba. Bu çocuk benim kadar hızlıydı. Open Subtitles مهلاً، أبي، انتظر، ذلك الفتى كان سريعاً بقدري
    Bu taşlar için kimse benim kadar fedakârlık yapmadı. Open Subtitles لم يضحي أحد بقدري للحصول على تلك الحجارة
    Charlie, kimse benim kadar şaşıramazdı ama devam edelim. Open Subtitles لم يتفاجئ أحد بقدري لكن لنضع الحادث وراء ظهرنا
    Kamp Şampiyonasını kazanmayı benim kadar istediğini düşünüyorum. Open Subtitles حسنا ،أفكر بأنكي تريدين الربح في بطولات المعسكر بقدري تماما
    Bu herifi yakalamayı sen de benim kadar istiyorsundur. Open Subtitles أنا متأكد أنّك تريد القبض على هذا الوغد بقدري.
    Sonunda müziğe benim kadar heyecan duyan ve anlaşabildiğim yeni bir öğretmen bulmuştum. Open Subtitles أخيراً وجدتُ مُعلماً مُرتبطة به. المُتحمّس للمُوسيقى بقدري.
    Dostum, Filipinli orospular bile benim kadar sikilmiyordur. Open Subtitles لا تتعرض العاهرات الفلبينيات للإتيان بقدري
    Deli ama benim kadar değil. Open Subtitles إنّها مجنونة، ومع ذلك ليست مجنونة بقدري.
    Umarım ki sen, öyle yada böyle, - en az benim kadar şanslı olursun. Open Subtitles أتمنى أن يكون لديك كل ذلك أن تكون محظوظ بقدري
    kaderimi sen kontrol edemezsin. Kaderin. Tamam, kader... Open Subtitles و لا تستطيع أن تتحكم بقدري
    kaderim Tanrı'nın elinde. Buna hazırım. Open Subtitles الله هو المتحكم بقدري أنا بارد الأعصاب تجاه ذلك
    Karanlık tarafın arşivlerinde, benim kaderimle iç içe olan adam hakkında araştırmalar yapıyorsun. Open Subtitles تتجولين في محفوظات طائفة الظلام باحثةً عن رجل بطريقة ما مرتبط بقدري
    Doğruyu söyle. Ben kadar iyi değil, öyle değil mi? Open Subtitles أخبريني بالحقيقة، إنه ليس جيّد بقدري صحيح؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد