Söylemeyin, ama ineğini bulamadığında anlayacaktır. | Open Subtitles | لن يقول أحد له ، لكن عندما يبحث عن بقرته ولا يجدها فسيخمن هذا الأمر |
Bu yüzden onun ineğini dönüştürmeyi seçtin. | Open Subtitles | هذا عندما قررت بأنّ تُحول بقرته. |
Hassan ineğini ölü bulduğunda, nasıI tepki verecek düşünebiliyor musun? | Open Subtitles | يمكنك أن تتخيل كيف سيكون رد فعل (حسن) حين يجد بقرته ميتة؟ |
Sör Hugh ineğiyle ilgilenmemi istiyormuş, becerim yok desem de. | Open Subtitles | السيد هيو يريدني ان اطلع على بقرته لكني قلت انني لست اعرف شيئا |
Hassan buna inanmaz. İneğinin asla kaçmayacağını biliyor. | Open Subtitles | (حسن) لن يصدق هذا، لأنه يعلم أن بقرته لن تهرب. |
Ben onun ineğiyim. | Open Subtitles | أنا بقرته. |
Hassan ineğini otlatıyor | Open Subtitles | (حسن) يرعى بقرته |
Gördün mü, Jack ineğini seviyordu. | Open Subtitles | أترى؟ (جاك) أحب بقرته |
Jack sevgili ineğiyle yeniden bir araya gelmişti. | Open Subtitles | و (جاك) التم شمله مع بقرته المحبوبه |
- İneğinin öldüğünü söylediler mi? | Open Subtitles | ـ هل أخبروه أن بقرته ماتت؟ |
Hassan'a ineğinin öldüğünü söyleyeceksin, değil mi? | Open Subtitles | هل ستخبر (حسن) أن بقرته ماتت كعادتك؟ |
Ben onun ineğiyim. | Open Subtitles | أنا بقرته. |