Cutwright'ın parayı çektiği hafta Dunn da 5000 dolarlık bireysel kredi için başvurmuş. | Open Subtitles | فى نفس أسبوع السحب دان تقدم بقرض شخصى بقيمه خمسه ألاف دولار |
Aracısız bir kredi ve güncel bir iş planıyla neler başarabileceğinizi merak ediyorum. | Open Subtitles | و كنت أتسائل ما الذي يمكنك فعله بقرض فوري وخطة عمل محدثة |
Bu banka kredi işi değil, ufaklık. Çık dışarı. | Open Subtitles | هذا لَيسَ بقرض المصرفي، يا مبتديء |
Dolayısıyla, sınırsız kredi tablosunu değerlendirin. | Open Subtitles | لذا أعتبر الطاولة بقرض لأجل غير مسمى |
Qing hanedanlığının 4 uluslar arası bankadan kredi alabilmeleri ile çok yakından alakalı. | Open Subtitles | سوف ترتبط ارتباطاً وثيقاً بقرض محكمة تشينغ) من بنك الآمم الأربعه) |