Şimdi, size farklı bir hikaye anlatmama izin verin. 2002 Haziranı civarında süperbilgisayar dünyasına bir bomba düştü. | TED | الآن، دعوني أخبركم بقصة مختلفة. حوالي يونيو 2002، تلقى عام الحواسيب الضخمة قنبلة. |
Bir heykel bakış açısına göre her seferinde farklı bir hikaye yansıtır. | Open Subtitles | أنتِ محقة , إنه جناس توظيفي النحت يخبرنا بقصة مختلفة عندما ينظر إليه من زاوية أخري |
Biliyorum, ama ona biraz farklı bir hikaye anlattım. | Open Subtitles | - ... أعرف - لكن أخبريهم بقصة مختلفة ... |
Bence bunların hepsi önemli hikâyeler ve insan olmanın anlamı üzerine bize söyleyecekleri çok şey var, fakat bir kenara yazmanızı istiyorum, bugün size çok başka bir hikâye anlattım. | TED | وأعتقد بأن جميعها قصص مهمة، ولديهم الكثير ليخبرونا به حول معنى أن نكون بشر، لكن أريدكم أن تلاحظوا بأني أخبرتكم اليوم بقصة مختلفة جداً. |
Ama başka bir hikâye anlatırsan vay anam vay. | Open Subtitles | ..ولكن إن إخبرتني بقصة مختلفة |
Daha farklı bir hikaye anlatmanızı tercih ederim. | Open Subtitles | (ليسا)، أفضّل أن أخبرك بقصة مختلفة |
"burada ne görüyorsunuz?" diye sorunca... bana başka bir hikâye anlatmaya başladılar... ve işte bu işbirliğinin gücüydü. | Open Subtitles | سيبدأون اخباري بقصة مختلفة |