Seninle vakit geçirmek gerçekten çok keyifliydi, ve ben bu kadar keyfi hak etmiyorum. | Open Subtitles | لا ، لا انه مجرد أنا حقا أتمتع بقضاء الوقت معك وأنا لا أستحق الكثير من المتعه |
Evet, ama Seninle vakit geçirmek hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | أجل، لكني أستمتع بقضاء الوقت معك |
Seninle vakit geçirmek umurumda değil. | Open Subtitles | أنا لا أهتم بقضاء الوقت معك |
Baba, seninle vakit geçirmekten gerçekten büyük keyif aldım. | Open Subtitles | أبي ، لقد استمتعت حقاً بقضاء الوقت معك |
Ben de seninle vakit geçirmekten hoşlanıyorum. | Open Subtitles | أنا أستمتع بقضاء الوقت معك أيضا |
Demek istediğim, seninle bu şekilde zaman geçirmeyi çok seviyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة أستمتع بقضاء الوقت معك |
Demek istediğim, seninle bu şekilde zaman geçirmeyi çok seviyorum. | Open Subtitles | - في الحقيقة أستمتع بقضاء الوقت معك |