Masumlar Projesi yeni kanıtları inceledi ve davanı üstlenmeme kararı aldı. | Open Subtitles | هيئة البراءة نظرت إلى الأدلة الجديدة وقرروا أن لا ياخذوا بقضيتك |
O olmadan, davanı duruşmaya götürmemek zor olacak. | Open Subtitles | من دونه سيكون من الصعب منع أقامة محاكمة بقضيتك |
Ellen, neden senin davana karışayım ki? | Open Subtitles | الين ، لماذا قد اتدخل بقضيتك ؟ هذا سؤال جيد ، اليك سؤالا آخر |
davana almadım çünkü senin günahsız olduğunu düşünüyordum. | Open Subtitles | أنا لم أقبل بقضيتك لأني قد أعتقدت أنك برئ |
Eğer Davanızla alakalı bilgileri bulursak... size teslim edeceğiz. | Open Subtitles | واذا وجدنا اي شيء له صلة بقضيتك سنقوم بتسليمه لك |
Sana yaptığımı sandığın şey yüzünden benden nefret etmek istiyorsan, durma et ama inan bana eğer yardımı kabul etmezsen davayı kazanma şansın olmayacak. | Open Subtitles | تريد كرهي لما تظن اني فعلته بك فالتتفضل لكن صدقني ، إن لم تقبل المساعدة لن تحظى بفرصة للفوز بقضيتك ؟ |
Belki de onlar tehlikeli olduklarından ve buraya ait olduklarından seninle ve davanla ilgilenmiyorlardır. | Open Subtitles | ربما لانهم اناس خطره تنتمى الى .... هنا وليس لديهم اهتمام بك او بقضيتك |
Beni kendi davanıza çektiğinizi sanıyorsunuz ama aslında ben sizi davama çekiyorum. | Open Subtitles | أن تؤمن أنك تجُرني للأيمان بقضيتك لكنني أنا الذي أجرك الى الأيمان بقضيتي. |
davanı bugün gözden geçirdik ve inceleme komitesi için büyük bir hayal kırıklığı olduğunu söylemeliyim. | Open Subtitles | .. لقد نظرنا بقضيتك اليوم ويجب أن أقر بأنه كانت توجد خيبة أمل للجنة المراجعة |
Merak etme, hala davanı kazanmayı düşünüyorum, ...sen yardım etmeyi reddetsen bile. | Open Subtitles | لا تقلق ، مازلت أخطط للفوز بقضيتك حتى لو رفضت المساعدة |
Tamam, dedektif, davanı göster. | Open Subtitles | حسناً ايها المحقق، اخبرني بقضيتك |
Kendi avukatın davanı almıyor, Susan'a durmasını söyleyebilirsin. | Open Subtitles | لن يقبل أى محامى بقضيتك. يمكنك أخبار " سوزان " بالتوقف عن المُحاولة. |
davanı ilgilendiren bir bilgi edindim. | Open Subtitles | لدي معلومات تتعلق بقضيتك. |
Bana yalan söylemeye devam etmen davana zarar verir. | Open Subtitles | مواصلة الكذب علي سيضر فقط بقضيتك هل رأيتني ؟ |
Tamam, yarın senin davana başlayacağız. Tamam mı? | Open Subtitles | حسناً، سنبدأ بقضيتك غداً اتفقنا؟ |
Tamam, yarın senin davana başlayacağız. Tamam mı? | Open Subtitles | حسناً، سنبدأ بقضيتك غداً اتفقنا؟ |
Belki de onlar tehlikeli olduklarından ve buraya ait olduklarından sizinle ve Davanızla ilgilenmiyorlardır. | Open Subtitles | ربما لأنهم أُناس خطرة تنتمى الى .... هنا وليس لديهم اهتمام بك او بقضيتك |
Davanızla ilgileniyorum. | Open Subtitles | أنا مهتم بقضيتك |
Whitney Mann, savunma dairesi. Davanızla ben ilgileneceğim. | Open Subtitles | (ويتني مانن) من مكتب المدّعي العام أنا من سيهتم بقضيتك |
Tabii elbette yanlışlıkla da olabilir... ya da davayı düşünmem için tezgahladığınız bir kumpas da olabilir. | Open Subtitles | أو حيلة مضللة لكي اواصل التفكير بقضيتك بلا شك يعد هذا أحد |
Bu adam senin davanla bağlantılı mı, değil mi? | Open Subtitles | إذا ، هل هذا الشخص مرتبط بقضيتك أم لا ؟ |
Sizin davanıza atanmadık bile burada olmamamız gerekir. | Open Subtitles | لم نكلف بقضيتك حتى، ولسنا مجبرين على التواجد هنا |