Öldüğünde elinde genç bir kadının fotoğrafı olan bir kolye vardı. | Open Subtitles | كان يمسك بقلادة عندما مات تحمل صورة لامرأة شابة |
Öldüğünde elinde genç bir kadının fotoğrafı olan bir kolye vardı. | Open Subtitles | كان يمسك بقلادة عندما مات تحمل صورة لامرأة شابة |
bizim avcılarımızı toplayacak , altın Cougar Club kolye ile işaretleyecek . | Open Subtitles | تجمع صيّادوننا، تقوم بتمييزهم "بقلادة ذهبية بشعار ملهى "كوجار |
Bir yarısını boynuma bir kolyeyle asarım, diğer yarısını annene veririm. | Open Subtitles | بعدها سأرتدي جزء من جلودهم بقلادة حول عنقي و أعطي الجزء الآخر لأمك لتضعها في مؤخرتها. |
kolyeyle mi, kolyesiz mi? | Open Subtitles | بقلادة أو بدون؟ أنت لا تعرف |
Eğer karanlık bir kolye ile geri dönersem benim kraliçe... | Open Subtitles | إذا رجعت بقلادة مظلمة, لن يسمحوا... |
kolye değil. | Open Subtitles | إنها ليس بقلادة... . |
Sonraki 18 ay boyunca onun iyi bir takipçisi oldu ve sonra bir gece yalnız olduklarında Jonah onu bir pentagram kolyeyle. yüzünden yaraladı ve karanlığın içinde kayboldu. | Open Subtitles | أرادت قتل (جون)، قامت بطعنه في وجهه بقلادة الذي كانت في شكل نجمة خماسية، وثم أختفت في الظلام |