"بقى" - ترجمة من عربي إلى تركي

• kaldı
• kalan
• kalırsa
• kalmış
• kalmıştı
• kalıyor
• kalır
• kalmadı
• kalıp
• daha var

Evinde tadilat vardı... o yüzden ben yokken bir süre bende kaldı.
كان عنده بعض الشاغل هنا لذلك هو بقى هنا و انا سافرت

Bak, geriye sadece 8 ay kaldı,bu zaman içinde oturup eğlenmene bak.
أنظر بقى لك ثمانى شهور فقط لذلك استمتع بألأقامه اقضى وقت جيد

Arazi bu güne kadar boş kaldı ve yıkımın nedeni hiçbir zaman açıklanmadı.
بقى الموقع شاغرا إلى يومنا هذا و لم يكشف سبب التدمير إلى الآن

Sen bu dünyanın geri kalan tek umudusun ya da hepimiz öleceğiz.
إنّكَ الأمل الوحيد الذي بقى للعالم، أو سيمسي العالم في طيّ النسيان.

Sonra Willy kaçtı çünkü kalırsa öldürüleceğini biliyordu.
وبعدها هرب ويلي، لأنه عرف أنه سيصبح مقتول إذا بقى هناك

Yaşlı olan madenlerde yirmi yıl kalmış. Yıkılmaz biri.
العجوز بقى 20 سنة فى المناجم غير قابل للتدمير

Kendimi onun ofisine kilitledim ama ne kadar vaktim kaldı, hiç bilmiyorum.
أنا متحصن فى مكتبه لكن لا أعرف كم بقى لى من الوقت

On küçük Kızılderili oğlan yemeğe çıktı biri kendini boğdu ve geriye kaldı dokuz.
عشرة هنود صغار خرجوا لتناول العشاء أحدهم اختنق ثم بقى منهم تسعة

Eski asker burada kaldı, değil mi?
إن الجندى العجوز قد بقى هنا ، أليس كذلك ؟

Çok fazla ıssız kaldı. Bir evde kadın olmalı.
لقد بقى وحيدا لفترة طويلة يجب ان تكون هناك امرأة فى البيت

Ve sonunda dışardaydı, ve bu sefer öyle de kaldı.
وأنتهى الأمر بأستقالته هذه المره بقى خارج الحكومه

- Muhammed burada kaldı, sadece zayıf olanlar gitti.
إذا كان محمد قد بقى , أذن فإن الضعفاء فقط من رحلوا

İngiltere'de sadece iki ayım kaldı ve ben de ölü bile olmayan bir adam üzerinde tüm vaktimi israf ediyorum.
ليقول لى أنه بقى لى شهران فى إنجلترا وأننى أهدر وقتى كثيراً على رجل . ليس حتى ميتاً

Çığlıklarını duyabiliyorduk ama biz onu çıkarana dek orada cesetlerle kalmak zorunda kaldı.
بأمكاننا سماعه يصرخ لكنه بقى مع الجثث حتى حفرنا لنخرجه

Ama benim üç haftam kaldı, sonra gidiyorum.
لكن بقى لي 3 اسابيع لأخرج من هنا وفي 3 أسابيع سأمشي

Artık, kafayı korumanın zamanı geldi. Elimde kalan en son şey o.
لا, أفضل الاحتفاظ برأسى هو تقريبا الشيىء الوحيد الذى بقى لى

Böylece Heathcliff hayatta kalan son Earnshaw'u sahiplenmiş oldu.
لذا هيثكلف إدّعى أنه أخر من بقى من عائلة إينروشاو

Eğer kalırsa polisler onun canını yakar. Bunu ister misin?
اذا بقى , الشرطة سوف تقتله أتريدين ذلك ؟

Malk-shur'lu Jolinar'dan parçalar Yüzbaşı Carter'ın zihninde kalmış olabilir.
جزء من عقل جولنار بن مالكشور ربما بقى فى ذاكرة كارتر

Birkaç tane kalmıştı, ama eğlenmek için yaşIı bir adama attık onIarı.
بقى القليل ، لكن ألصقناها على رجل عجوز من باب المداعبة

Öyleyse yapacak bir tek şey kalıyor.
سأخذ هذا في الإعتبار هناك شيء واحد فقط بقى لكى يعمل

Onun demek istediği eğer biri kalır ve ateşin çevresinde dolanırsa,..
لو بقى أحدنا، وأحدث حركة حول موقد النيران

Carolingianlar, sizden pek fazla kalmadı dünyada.
شارلملن، ليس العديد من منك بقى في العالم

- kalıp kalmaması önemli değil çünkü sana diyecek bir şeyim yok.
لا يهم ان بقى او غادر ليس لدي شيء لأقوله لك

Altı haftan daha var. Başka bir iş bulmadın. Başka bir doktor aradığını biliyorsun.
بقى على فترتك كطبيب مقيم 6 اسابيع وليس لديك عمل في مكان اخر