ويكيبيديا

    "بقيَ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kaldığını
        
    • kalmış
        
    • kalan
        
    • daha var
        
    Yaptıklarından sonra konuşacak bir şey kaldığını sanmıyorum. Open Subtitles لا أعتقدُ أنّه بقيَ شيءٌ لنتحدّثَ عنه بعدما فعلتَه.
    Yaşlı kadınların saçmalıklarını anlatıyorsunuz beyefendi. Ama dünyada hâlâ birkaç idealist kaldığını görmekten memnun oldum. Open Subtitles إنك تقول هراء عجزة ياسيد، لكني سعيد برؤية أنه مايزال بقيَ عدة أغبياء على الأرض.
    Yeterince ateş gücümüz kalmış olsa bile, radarlarımız kör durumda. Open Subtitles ،و حتى لو بقيَ لدينا ما يكفي من قذائف فمازال رادارنا منعدم الرؤية
    Az dur. Biraz daha kalmış. - Güzel, değil mi? Open Subtitles إصمد بقيَ هناكَ القليل جيد ، بالرغم من ذلك هل كانَ مالحاً قليلاً؟
    Onlardan geri kalan şey yaşam değildi; yaşamın en önemsiz, dünyevi gerçekleriydi: Open Subtitles ما بقيَ بعدهم لم يكن حياة ولكن قائمة بِـ أتفه الحقائق الدنيوية
    Bir gün çok geç odama dönüyordum, yokuştaki kalan son insandım, güneş daha yeni batmıştı. Open Subtitles لقد قدمتُ في يومٍ من الأيّام متأخِّراً فكنتُ آخر شخصٍ قد بقيَ بالمُنحدَر بينماَ لم تمضِ ثوانٍ على مغيب الشّمس
    O zaman son bir hedef daha var. Open Subtitles هذا يعني بقيَ لدينا مستهدف واحد
    - Hangisinin cinayet işlemek için orada kaldığını bularak. Open Subtitles والذي بقيَ لإرتكاب جريمة القتل
    Vera Rubin yıldızlara baktı ve onların yalnızca dalgaların köpükleri olduğunu ve okyanusun en önemli kısmının hala bilinmez kaldığını fark etti. Open Subtitles نظرت "فيرا روبن" للنجوم و أدركت بأنها كانت الرغوة على الأمواج و أن الجزء الأعظم للمحيط بقيَ مجهولاً.
    Artık Demetri'nin ne kadar zamanı kaldığını biliyorsun. Open Subtitles بتَّ تعرف الآن كم بقيَ لـ (ديميتري) ليعيشه
    Lee ambulans gelene kadar Carl'ın yanında kaldığını söyledi. Open Subtitles لكن (لي) اخبركَ انهُ بقيَ (معَ جثةِ (كارل حتى وصلت سيارة الإسعاف
    Garlin International arayıp burada kimin kaldığını öğreneyim. Open Subtitles (سأتصل بـ(غارلين العالمية ونعرف من الذي بقيَ هنا
    Ve o arkadaşın bağışıklık sistemi yok ve bir fıçı balın içinde, dört dakikadan az vakti kalmış oksijen tüpüyle yaşıyor. Open Subtitles وتلك الصديقة ليس لديها نظام مناعة، وهي داخل حاوية من العسل ومعها أسطوانة أكسجين بقيَ فيها أربع دقائق.
    550 dolarımız kalmış. Open Subtitles أريدُ أنّ أعرف بِالظبط كم بقي لدينا - بقيَ لدينا 550 دولار -
    Ama Magi İran'da kalmış olsaydı... yapması gerekeni yapsaydı, kurallara uysaydı... Open Subtitles لكن لَو بقيَ المَجوس في بِلاد فارِس... و قاموا بما يُفتَرَض أن يَفعلوه و اتَبَعوا كُل القَواعِد... ....
    Belki de Holly'nin bedeni sunucudan ayrıldığında, zihni bir şekilde bağlı kalmış olabilir. Open Subtitles ربّما عندما أزيل جسد (هولي) من الحاسوب المركزي بقيَ دماغها مُتصلاً بطريقة ما.
    Bölgemden geri kalan yerleri eğer kurtarabilirsem kurtarmaya çalışacağım. Open Subtitles لكني أحاول أن أنقذ ما بقيَ من دائرتي بأي طريقة أستطيع
    İçinizden kalan olursa biriniz beni santralden alsın. Open Subtitles إن بقيَ أحدكم يجب عليه أن يغيّر لي وظيفتي
    Bu şekilde bırakıp giderseniz onlara kalan tek şey ölüm olur. Open Subtitles إذا تركتهم هكذا الموتُ وحده الذي بقيَ لهم..
    Seçim bürosu kapanmadan 3 durağımız daha var. Open Subtitles بقيَ ثلاثة محطات وينتهي الإقتراع
    Bir şey daha var. Open Subtitles ؟ .. بقيَ شيءٌ واحد

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد