ويكيبيديا

    "بكثير من أن" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kadar
        
    • için çok
        
    Gel de kılıcını kaldıramayacak kadar güçsüz olan babanın öcünü al. Open Subtitles تعالي وانتقمي لوالدكِ، الذي كان أضعف بكثير من أن يرفع سيفه.
    şapkal sevimli bir ergen olmak ne kadar garip gelse de, hayal kırıklığına uğramış bir tasarımcı olmak ondan çok daha kötü bir şey olduğunu anlarsınız. TED كخراقة المراهق الأبله، أسوأ بكثير من أن تكون مصمم محبط.
    Sayın kongre üyesi, oğlum radikal olamayacak kadar renksiz biridir. Open Subtitles يا سيادة النائب، إن ابني أضعف بكثير من أن يكون راديكالي
    Ve hepsi bu değil. Onun ile evlenmek için çok yaşlı, ve kız da çok genç. Open Subtitles و لَيسَ هذا كُلّ شيء ,فهو أكبرُ سناً بكثير من أن يتزَوجها ,وهي لا تزال صغيرة جداً
    Sadece bir erkeğe ait olabilmek için çok genç ve parlak! Open Subtitles انها أصغر وأجمل بكثير من أن تنتمي الى رجل واحد
    Dostum, bu şey döndürmek için çok büyük. Akım bizi sürüklüyor. Open Subtitles يا صاح، هذا الشيء أكبر بكثير من أن نديره، كما أنّ التيّار يسحبنا الآن.
    Hippolyta, sen pes etmeyecek kadar güçlüsün! Open Subtitles هيبوليتا، أنت أقوى بكثير من أن تتم السيطرة عليك
    Pacayi zor kurtardi, ama bazi hayvanlar kacilamayacak kadar büyüktür. Open Subtitles هذه نجت بأعجوبة. لكن هناك مفترسات أكبر بكثير من أن يمكن الهرب منها.
    6 yaşındaki çocukların nelerle oynayacağını hatırlamayacak kadar yaşlıyım. Open Subtitles حسناً، و أنا أكبر بكثير من أن أعرف الألعاب المناسبه لأطفال بعمر 6 أعوام
    Bir kişiye ait olamayacak kadar genç ve güzel. Open Subtitles انها أصغر وأجمل بكثير من أن تنتمي الى رجل واحد
    Bu kadının kızı olamayacak kadar yaşlısın. Open Subtitles أقصد، لأنكِ أكبر بكثير من أن تكون ابنتها أيضاً
    Sen gitmeden yapmak istediğim o kadar çok şey var ki. Pazar günü kaplıca otellerden birine gideriz diye düşünmüştüm. Open Subtitles أنا وحيدة لأنّك أكبر بكثير من أن تنحني قبل مغادرتك كنتُ أفكّر أن نذهب لينبوع الصحراء الحار يوم الأحد.
    Tabii ki. Çocuklar bu işe bulaştırılamayacak kadar küçükler. Open Subtitles بالتأكيد ، هؤلاء الصغار ، أصغر بكثير من أن يتم إقحامهم فى ذلك.
    Araba sürmek için çok gençsin. Open Subtitles نعم، أنت أصغر سناً بكثير من أن تقود سيارة كهذه
    Bütün bunların arkasında olmak için çok genç. Open Subtitles إنه أصغر بكثير من أن يكون مفتعل هذا الأمر برمته
    Çok fazla aylak olduğu için çok yayılırlar. Open Subtitles ثمّة سائرون أكثر بكثير من أن يتم تفريقهم.
    Masaj işi için çok mu iyisin? Anlıyorum. Open Subtitles أجل، مستواك أفضل بكثير من أن تفعلي ذلك، أتفهّم
    Asi olmak için çok zekisiniz. Open Subtitles أنتم أذكى بكثير من أن تكونوا متمردين.
    Annem bana, 'Pes etme, kendin ol, çünkü hayat başka birisi olmak için çok kısa' derdi. Open Subtitles أمي قالت لي "لا تستسلمي، كوني نفسك فحسب لأن الحياة أقصر بكثير من أن تكوني شخصاً آخر"
    Sanırım, harika bir planın var, komuta sende, Bay "Craigslist ve mastürbasyon için çok iyi olan kişi. " Open Subtitles تظنُّ أنّكَ تملكُ طريقةً رائعةً، إليكَ القيادة، يا سيّد "أنا أفْضَل بكثير من أن أستعمل موقع (قائمة كريغ)، والإستمناء."

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد