ويكيبيديا

    "بكرم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • cömertçe
        
    • cömert
        
    • cömertliğim
        
    • bol bol
        
    • kibarlıkla
        
    • niyetli bir şekilde
        
    Ayni zamanda sizi daha iyi bir insan yapar. Tercihine göre bir kiliseye veya siyasi partiye cömertçe verebilirsin. Open Subtitles يمكنك أن تتبرع بكرم للكنيسة أو لحزب تحتاره
    Her zaman sanatı çok cömertçe finanse etmişizdir. Faydası olduğuna sevindim. Faydası oldu. Open Subtitles نحن دائماً ما نمول الفنون بكرم بالغ أنا سعيدة بأنكم إستفدتم
    Marcus Antonius'a içten teşekkürlerimi sunarım, kendisi çok cömert davranarak beni, akla gelebilecek en ümit verici konuyla ödüllendirdi. Open Subtitles , أنا أقدم أخلص الشكر لمارك أنتوني و الذي قدم لي بكرم . بأكثر المواضيع الواعدة التى يمكن تخيلها
    Veren kişiler cömert olur, çünkü sonuçlar için endişe duymak zorunda kalmazlar. TED المِعطاؤن سيتعاملون بكرم لأنهم ليسوا مضطرين أن يخشوا العقبات.
    Aslında bunu pek yapmam ama sizin gibi havalı beyler için ufak bir indirimim olacak, bugün cömertliğim üstümde. Open Subtitles أنا لست أفعل هذا في العادة ولكنكم تبدون لطفاء وأشعر اليوم بكرم زائد
    ..bol bol yaptığı bağışlar sayesinde.. Open Subtitles تبرعوا بكرم لفتحة التهوية الجديدة المقاومة للحرائق
    - Peki, ama biliyorsun, ...Saud Hanesi, eleştirileri kibarlıkla karşılamaz. Open Subtitles حسنا، كما تعلم آل سعود لا تأخذ الانتقاد بكرم
    Yani umuyoruz ki cömertçe teklif verirsiniz ve bunu yaparken harika vakit geçirirsiniz. Open Subtitles و لذلك نأمل أنكم ستزايدون بكرم و استمتعوا بوقتكم في غضون ذلك
    Son konuşmamızdan sonra müvekkilim anlaşmamızı cömertçe bir yarım daha arttırmayı kabul etti. Open Subtitles بعد مُحادثتنا الأخيرة ، وافق موكلى بكرم لرفع عرضنا إلى نصف بالمئة
    Bu restoranı kurmamda cömertçe yardım eden kişi, Baba. Open Subtitles في هذا المطعم وأنتم ساعدتموني بكرم في انشاءه يا أبي
    O 40'larda bu değişik insanları Gelişmiş Araştırma Enstitüsü'ne getiren ruhu cömertçe açıkladı ve patentsiz, kısıtlamasız, herkesle bedelsiz paylaştı. TED ويشرح، بكرم شديد الروح التي جمعت كل هؤلاء الأشخاص في المعهد لتطوير دراسات الأربعينات للعمل على هذا المشروع وتوفيره مجانا دون أي حقوق، دون شروط دون نزاعات على حقوق فكرية مع باقي العالم
    Son anda, bağış miktarını cömertçe iki katına çıkarmaya karar verdi. Open Subtitles في اللحظة الأخيرة، قرّر بكرم مضاعفة هبتنا!
    cömert olalım ki bu sayede ahlaklı biri yeniden seçilsin. Open Subtitles فلنعط بكرم ليعاد انتخابه. النائب العام سيتفضل بكلمة.
    cömert bir şekilde kayınçomun televizyonunu bağışladım ve yine de şeker alamıyor muyum? Open Subtitles بكرم مني قمت بالتبرع بالتلفاز الخاص بأصهاري و لا يمكنني أن أحصل على قطعة حلوى؟
    36 soruyu sormanın ve cevap vermenin yeterli olmasını ve cömert, nazik ve eğlenceli birini sevmeyi seçmeyi ve bu seçimi Amerika'nın en büyük gazetesinde yayınlamayı istedim. TED أريد أن يكون السؤال والإجابة على 36 سؤالا كافيا، واختيار أن تحب شخصا بكرم وشغف ومرح كافيا وأن تنشر اختيارك بأكبر صحيفة بأمريكا.
    Bana, yanlış yapan birisine karşı cömert olmayı öğretmesi oradaki en iyi bağışıydı. Open Subtitles ... لقد علمني أن التصرف بكرم لشخص أساء لك قد يكون أفضل نوع من الاحسان
    Aslında bunu pek yapmam ama sizin gibi havalı beyler için ufak bir indirimim olacak, bugün cömertliğim üstümde. Open Subtitles أنا لست أفعل هذا في العادة ولكنكم تبدون لطفاء وأشعر اليوم بكرم زائد
    Benim cömertliğim sayesinde burada duruyorsun. Open Subtitles أنت لا تقفين هنا بل بكرم مني
    Lütfen, bol bol verin. Open Subtitles لذلك من فضلكم تبرعوا بكرم
    - Peki, ama biliyorsun, ...Saud Hanesi, eleştirileri kibarlıkla karşılamaz. Open Subtitles حسنا، كما تعلم آل سعود لا تأخذ الانتقاد بكرم
    Ki, malzemeleri temin etmek çok zordur, ...ama ben iyi niyetli bir şekilde isteğine razı oldum. Open Subtitles المعونة التي يصعب التوفر عليها، وأنا إمتثلت له بكرم.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد