| Sonra yürümeyi sürdürüyoruz, köpeğim bana doğru koşuyor, | Open Subtitles | -صحيح بعدها ظللنا نتجول, و إذ بكلبي يركض تجاهي |
| Bana yaşlı köpeğim Tumor'u hatırlatıyor. | Open Subtitles | يذكّرني بكلبي القديم، تومر. |
| Evet, Köpeğimi şuradaki büyük evin oralarda gezdiriyordum. | Open Subtitles | نعم، كنت أتنزه بكلبي حول هذا البيت الكبير |
| Köpeğimi geri getirin! | Open Subtitles | عد الى هنا بكلبي |
| Şanslıyım ki evimde kalıp köpeğime bakacak bir arkadaşım var. | Open Subtitles | لحسن الحظ لديّ صديق يقيم بمنزلي ويعتني بكلبي |
| Köpeğimle ne yapıyorsun? | Open Subtitles | ماذا تفعل بكلبي |
| Çünkü tüm oral seks takıntım köpeğimin hatıralarıyla ilgili. | Open Subtitles | لأن كل الذكريات المتعلقة بهذا مرتبطة بكلبي |
| Ama köpeğim Simon'a göz kulak olacaksın. | Open Subtitles | لكنني أريدك أن تعتني (بكلبي (سايمون |
| Köpeğimi çıkarmalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أمشي بكلبي. |
| Sadece Grand Central Oteli'nde kahvaltı ederken... ya da Köpeğimi çağırırken onları anarım. | Open Subtitles | فأنا أختارها بعناية أثناء تناول الإفطار في فندق (غراند سنترال)... أو حتى عندما أستعين بكلبي |
| Şanslıyım ki evimde kalıp köpeğime bakacak bir arkadaşım var. | Open Subtitles | لحسن الحظ لديّ صديق يقيم بمنزلي ويعتني بكلبي |
| köpeğime kimin bakacağı konusunda endişeliyim. | Open Subtitles | أنا قلقة من الذي سوف يعتني بكلبي. |
| Benim de böyle bir arkadaşım vardı ama keçileri kaçırıp, köpeğimin kıllarıyla fıstık ezmesi saklamaca oynamaya başladı. | Open Subtitles | عندما كنت صغير كان لدي صديق مثل ذالك إيضاً ما عدا أن عضني وبدأ اللعب "أخف زبدة الفستق" بكلبي |