Senin adam benim hastaya böbrek bozukluğu için kendi böbreğini vermeyi kabul etti. | Open Subtitles | رجُلَك وقّع لتوّه وثيقة تبرع بكليته لمريضتي ذات الفشل الكلوي |
Küçük bir ihtimal de olsa haklıysam böbreğini başkasına vermesi çok tehlikeli olur. | Open Subtitles | لو ان هناك فرصة انّي مُحق سيكون خطيراً التبرع بكليته |
Şimdi bu adam, tüm parasını ve bir böbreğini bağışlıyor... | Open Subtitles | إذن هذا الرجل يتبرع بجميع أمواله وثم بكليته ؟ |
Şu devireceğimiz adam var ya 43 yıllık bir itfaiyeciymiş ve en iyi arkadaşına böbreğini bağışlamış. | Open Subtitles | حسناً، الرجل الذي نحن على وشك صرفه كان رجل إطفاء لمدة 43 سنة -ولقد تبرّع للتو بكليته لصديقه المقرّب |
Üç arızalı çocuğu evlat edinen ve böbreğini geçici bir çalışana bağışlayan Thompson mı? | Open Subtitles | (تومسن) الذي تبنى ثلاثة أطفال مساكين و تبرع بكليته لأحد المتدربين هنا |
Kardeşim kardeşim şu anda birine böbreğini veriyor. | Open Subtitles | أخي... أخي يتبرع بكليته لأحدٍ ما الآن |
Bundan yırtmak için böbreğini Gilbert'a bağışladı. | Open Subtitles | سيتبرع بكليته لـ (جيلبرت) ليتخلص من الإختبار |
Keane hasta olan kız kardeşine böbreğini bağışlayacak. | Open Subtitles | (كين) سيتبرع بكليته لأخته المريضة. |