| Dr. Bercovitch, PKE hakkında bildiği her şeyi bizimle paylaştı. | TED | ! د.بيركوفيتش أخبرنا بكل ما يعرفه عن سرطان الغدد المرن |
| Onu uyandırıp hâlâ imkanı varken bildiği her şeyi anlatmasını sağlamalıyız. | Open Subtitles | علينا إيقاظه وجعله يخبرنا بكل ما يعرفه في حين لا يزال بمقدوره هذا |
| Size ne olduğuyla ilgili bildiği her şeyi anlattı. | Open Subtitles | سبق أن أخبركما بكل ما يعرفه عن هذا الشأن |
| Ölmeden önce işkence görmüş. bildiği her şeyi Chata'ya anlatmıştır muhtemelen. | Open Subtitles | لقد عُذب قبل موته وعلى الأرجح أخبر (تشاتا) بكل ما يعرفه |
| Ve bize bildiği her şeyi bir çırpıda anlatacak. - Kim o? | Open Subtitles | وسوف يخبرنا بكل ما يعرفه سريعاً جداً |
| Korkarım, Bay Boyle bize bildiği her şeyi söyledi. | Open Subtitles | أخشى أن السيد "بويل" أخبرنا بكل ما يعرفه |
| Karnaval hakkında bildiği her şeyi anlatacak. | Open Subtitles | سيخبرني بكل ما يعرفه عن الكرنفال |
| Savcılığa gidip senin hakkında bildiği her şeyi anlatacak. | Open Subtitles | سيذهب للإدعاء ويخبره بكل ما يعرفه عنك |
| Russo'nun bildiği her şeyi öğrendik. | Open Subtitles | لقد أدلى (روسو) بكل ما يعرفه خلال شهادته |
| Howard bildiği her şeyi zaten Sovyetlere anlattı. | Open Subtitles | لقد أخبر (هاورد) السوفييت بكل ما يعرفه أصلاً |
| - bildiği her şeyi anlattı. | Open Subtitles | لقد أخبرنى بكل ما يعرفه |