Dayan, Fred. İyi gidiyorsun. Yukarıda bekleyeceğiz. | Open Subtitles | فريد تماسك انت تبلى بلاء حسنا سننتظر فى الطابق العلوى |
Ikın. İyi gidiyorsun. Gayet iyi. | Open Subtitles | أدفعى ، تبلين بلاء حسنا تبلين بلاء حسنا |
Hadi, ıkın. Gayet iyi gidiyorsun. | Open Subtitles | هيا يا مارتى ، أدفعى تبلين بلاء حسنا |
Hayır. Bu senin işin. İyi bir iş çıkaracaksın. | Open Subtitles | أه لا هذه هي وظيفتك أنت سوف تبلي بلاء حسنا |
Bence bu şartlar altında hepimiz için son derece iyi bir iş çıkardım. | Open Subtitles | اعتقدت انني ابليت بلاء حسنا فيما يتعلق بنا جميعا نظرا للظروف |
Aferin sana. İyi gidiyorsun. | Open Subtitles | فتاة طيبة أنت تبلين بلاء حسنا. |
Çılgın bir gece. İyi gidiyorsun. Sarışını ihmal etme. | Open Subtitles | تبلى بلاء حسنا لا تهمل الشقراء أكمل |
İyi gidiyorsun. | Open Subtitles | أنت تبلي بلاء حسنا |
Devam et, iyi gidiyorsun. | Open Subtitles | أنت تبلي بلاء حسنا |
Çok iyi gidiyorsun. | Open Subtitles | انت تبلين بلاء حسنا حقا؟ |
Çok iyi gidiyorsun, Marty. Hadi. | Open Subtitles | تبلين بلاء حسنا يا مارتى هيا |
İyi gidiyorsun. | Open Subtitles | انت تبي بلاء حسنا. |
- İyi gidiyorsun. | Open Subtitles | - انت تبلى بلاء حسنا |
İyi gidiyorsun. | Open Subtitles | ! أنت تبلين بلاء حسنا |
- Çok iyi gidiyorsun. | Open Subtitles | تبلي بلاء حسنا... |
Nicholas, çok iyi gidiyorsun. | Open Subtitles | حسنا، (نيكولاس) أنت تبلي بلاء حسنا |
Yani açıkçası, oldukça iyi bir iş yapıyorum. Bana niye kızıyorsun? | Open Subtitles | لذا فمن الجلى أننى أبلى بلاء حسنا |
Çok iyi bir iş çıkardın. | Open Subtitles | وابليت بلاء حسنا |
-Onunla iyi bir iş yaptınız. -Teşekkürler. | Open Subtitles | -أبليتم بلاء حسنا معه |