Sınır dışı işlemleri, Almanlar ülkelerini işgal edene dek başlamamıştı. | Open Subtitles | لم يكن ذلك الإبعاد قد بدأ حتى إحتلّ الألمان بلادهم |
ülkelerine, hükümetlerine ve silah arkadaşlarına ihanet ediyorlar. | Open Subtitles | لقد خانوا بلادهم وحكومتهم وزملاءهم من الجنود |
Çin'in Y neslinin yüzde doksanüçü ülkelerinin geleceği açısından iyimser. | TED | 93% من جيل الألفية في الصين متفائلون بشأن مستقبل بلادهم. |
İzlandalıları incitti ülkeleri için yetersiz diyerek çünkü bowling salonları yoktu. | Open Subtitles | لقد اهان الآيسلنديين لنعته بلادهم بانها غير مؤهلة لانهم لا يملكون ممرا للبولينج |
Ancak tanıştıklarım hapiste oldukları için daha az sertlerdi aynı zamanda ülkelerinde gelişen reform süreci hakkında da beklediğimden daha az heyecan duyuyorlardı. | TED | ولكن، لو كان من قابلتهم أقل شعورًا بالمرارة لدخولهم السجن مما توقعت، لكانوا أيضا أقل سعادة مما توقعت للنهج الإصلاحي الجاري في بلادهم. |
Bence evine gitmelisin. Oldu mu? | Open Subtitles | ولذلك ربما يكون سأتصل لكم في وقت لاحق ، ولكن الحق الآن .. أعتقد ان عليكم أن مجرد العودة الى بلادهم. |
Burası LA, umudu ve ülkesi olmayanların halkı. | Open Subtitles | انها لوس انجلوس انها لفاقدين الامل وفاقدين بلادهم |
Batı etkisinin ülkeye yayılmamsıyla mücadele ediyorlar. | Open Subtitles | يحاربون انتشار العادات الغربية فى بلادهم |
Bu insanlar bunları yapıyolar çünkü herşeyin ötesinde ülkelerini seviyorlar | Open Subtitles | هؤلاء الناس يفعلون أموراً كهذه لأنَّهم، يَحبّون بلادهم بدون شكّ. |
Bence devlet adamları, resmi görevleri uğruna... kendi vicdanlarını gözardı ederse... ülkelerini kısa yoldan kargaşanın kucağına atarlar. | Open Subtitles | أنا اؤمن بأنه عندما يتخلّى الساسة عن ضمائرهم الشخصية من أجل الواجبات العامة فإنهم يقودون بلادهم إلى الفوضى من أقصر طريق |
ülkelerini yöneten eski cuntanın lideri – | Open Subtitles | هنالك مشكله زعيم النظام السياسي السابق الذي سيطر على بلادهم |
Sadece ailelerinize ve arkadaşlarınıza yalan söylüyorsunuz, sahte kimlik kullanıyorsunuz, insanları ülkelerine ihanet etmek için kandırıyorsunuz. | Open Subtitles | أنت فقط تكذب على أصدقائك وعائلتك وتستخدم هويات مزيفة وتخدع الناس لخيانة بلادهم |
Yakında kardeşlerimden ikisi de ülkelerine hizmet için ayrılacaklar. | Open Subtitles | قريباً اثنين من إخوتي سيغادران لخدمة بلادهم |
Sadece ordu yemeklerini kullandık ve adamların hepsi ülkelerine hizmet etmişler. | Open Subtitles | نستخدم فقط الأشياء التي يدفع من أجلها الجيش وكل هؤلاء الرجال خدموا بلادهم |
kendi ülkelerinin lisans verme sınavlarına girebilmeleri gerekiyor. | TED | هم يحتاجون أن يتمكنوا من الحصول علي امتحانات رخصة مزاولة المهنة في بلادهم. |
Birçok Japon politikacı ülkelerinin buna daha fazla tahammül edemeyeceğini anladı. | Open Subtitles | كثير من السياسيين اليابانيين أدركوا أن بلادهم قد لا تصمد أكثر من هذا |
O adamlar ülkeleri için öldü, ve onlara adam gibi bir askeri cenaze töreni bile yapılmadı. | Open Subtitles | مات هؤلاء الجنود من أجل بلادهم ولم يدفنوا عسكرياً حتى |
Bu adamlar ülkeleri adına savaşmış olabilirler, ama dostları için can verdiler. | Open Subtitles | كانوا يقاتلون من اجل بلادهم ولكنهم كانوا يموتون من اجل اصدقائهم |
Onlardan birlikte bir proje yapmalarını istedim, ülkelerinde karikatürlerin karşılaştığı sorunları ele almalarını istedim. | TED | و طلبت منهم أن يقوموا معاً بمشروع، يتعرض للقضايا التي تؤثر على بلادهم في شكل كاريكاتير نعم، كاريكاتير. |
Keşke adetlerine bağlı kalsalardı da bu işi kendi ülkelerinde yapsalardı. | Open Subtitles | أتمنى لو أنهم يتمسكوا بعاداتهم ويفعلوها فى بلادهم. |
senin bu hayvana zarar vermene izin vermeden önce bütün teçhizatımı toplayıp Amerikalıları evine göndereceğim. | Open Subtitles | سأحزم معداتي وسأرسل الأمريكان إلى بلادهم قبل أن أسمح لك بإيذاء هذا الحيوان |
Çöl ortasında ülkesi adına savaşan çocuklar. | Open Subtitles | رجالٌ يقاتلون في الصحاري دفاعاً عن بلادهم |
Sonra, geldikleri ülkeye dönmek zorundalar mı? | Open Subtitles | وهل يتوجب عليهم العودة إلى بلادهم الأصلية ؟ |
Bırakın İtalyan ordusu kendi topraklarını savunmaya başlasın. | Open Subtitles | "دع الإيطاليين يحموا "إيطاليـا فأنها بلادهم |
Savaşta ölmüş birçok askeri, hayatlarını memleketleri için vermiş erleri de onurlandıramayız. | Open Subtitles | وكل جندي مات واللذين قدموا أرواحهم من أجل بلادهم |
Ebolanın ülkelerinden tamamen yok olmasını istiyorlar. | TED | يريدون أن ينهوا الإيبولا إلى المستوى صفر في بلادهم. |
kendi memleketlerinde, bu işi destekleyen insanlar gibilerine hitap ediyorlar. | TED | كشعوب بلادهم أشخاص يريدون تدعيم أعمالها كهؤلاء. |
Hayatta kalanlar, kadın-erkek çoluk çocuk, vatanlarını savunmak işgâlcileri denize dökmek için, tahtadan tüfekler oklar ve yaylar, kamıştan mızraklarla, hazırlık yaptı. | Open Subtitles | رجال ونساء فتية وفتيات كان الناجين يستعدون للدفاع عن بلادهم ليدفعوا الغزاة ملقين أياهم فى البحر |