Eğer Almanların eline canlı olarak geçersek, acımasızca işkence görürüz. | Open Subtitles | اذا سقطنا فى ايدي الالمان احياء سوف يعذبونا بلا رحمة |
Aşağı vadinin insanlarının onları acımasızca boyunduruğuna almış demir bir iblisten kurtuluşu. | Open Subtitles | كيف تحرر الناس بالوادي المنخفض من العبودية.. لأفعى حديدية حكمتهم بلا رحمة |
Etki alanını genişletmek için gizli oyunlara sırt dayayan dünya çapında yekpare ve acımasız bir komplo bize karşı gelmektedir. | Open Subtitles | ما نتعرض له حول العالم من قبل مؤامرة متجانسة و بلا رحمة التي تعتمد في المقام الأول على وسائل سرية |
acımasız katil ve tecavüzcüler olabilirler ama seni umursamayacak kadar suç işlediler. | Open Subtitles | قد يكونوا قتلة بلا رحمة ومغتصبين لكنهم تذوقوا ما يكفي كي يتجاهلوكِ |
Merhamet yok komutanım. | Open Subtitles | يجب أن اكون بلا رحمة أيها القائد |
Hiç Merhamet yok demiştim hatırladınız mı? | Open Subtitles | لا, لا, بلا رحمة, أتتذكرون؟ |
Her türlü meydan okuma acımadan kırılır diğer köylere yayılmasını engeller. | Open Subtitles | سيسحق أيّ عصيان بلا رحمة كي لا يمتدّ إلى قرى أخرى |
Babam Wade ile olan ilişkimi bilseydi beni acımasızca döverdi. | Open Subtitles | أبي كان سيضربني بلا رحمة لو أنه عرف عن وايد |
Bu yıl Kara Kaplan Çetesi, acımasızca düşmanlarının peşine düştü, hem de Kuzey Denizi Çetesi'nin oğlu babasının intikamını alırken | Open Subtitles | هذا العام عصابة النمر الأسود تلاحقنا بلا رحمة إنهم الأعداء، في حين أن نجل عصابة بحر الشمال ينتقم لوفاة والده |
bütün çocuklar inanılmaz yeteneklere sahiptir. Ve bizler onları harcıyoruz, hem de acımasızca. Böylelikle, bugün burada eğitim ve sahip olduğumuz | TED | أن جميع الأطفال لديهم مواهب هائلة. ونحن نبددهم، بلا رحمة. لذا أود أن أتحدث عن التعليم |
" Karanlık meyhaneden dışarı adımımı attım güneşin acımasızca yaktığı sokağa ve Bent haykırdı, 'Çık dışarı, Kid Shelleen seni Tombstone'dan def edip cehenneme yollayacağım!"' | Open Subtitles | وخرجت من الحانة المظلمة الى الشارع ، حيث اشعة الشمس تلسع بلا رحمة :وبينيت يقف خارجا ، ويصيح اخرج الىّ يا كيد شيللين |
Ama acımasızca saldıracağımdan haberleri yok. | Open Subtitles | ولكنهم لا يعرفون أني أنوي مهاجمتهم بلا رحمة |
acımasızca saldırmaktan daha büyük sürpriz olamaz. | Open Subtitles | لا شئ أكثر مفاجئاً أكثر من الهجوم بلا رحمة |
Beynime işkence edip küçük gri hücrelerime acımasız davrandım. | Open Subtitles | لقد عذبت دماغي لقد وترت خلاياي الرمادية الصغيرة بلا رحمة |
Denizlerde kılıcıyla yağma yaparken kabadayı aynı zamanda da acımasız olmasına rağmen Korsanlar Kralı ayrıca çok yalnız birisiydi. | Open Subtitles | بالرغم من أنه كان وحش البحار لا يعرف الخوف فى سرقاته و بلا رحمة مع سيفه |
Ekipteki en sert, en acımasız intikam iblisleriydik. Herkes de bunu bilirdi. | Open Subtitles | لقد كنت أكثر شيطانة انتقام بلا رحمة والجميع كان يعلم بذلك |
Merhamet yok. | Open Subtitles | بلا رحمة. |
Hiç Merhamet yok. | Open Subtitles | بلا رحمة |
Sizi birer sığır gibi keseceğim, hem de hiç acımadan... ve parçalarınızı ormana dağıtacağım... | Open Subtitles | سأنال منكم كلكم وأقتلكم بلا رحمة و سألقي بأرجلكم في الغابة يا ملاعين |
Bilmecesine cevap veremeyen herkesi acımacızsa öldürecek. | Open Subtitles | سيقتل بلا رحمة كل من لا يحلَّ اللغز |
Bu adamlar acımasızdır, ama sivilleri kaçırmazlar. | Open Subtitles | حسنا هؤلاء الرجال بلا رحمة ولكنهم عادة لا يختطفون المدنيين |
Bu arada, buradaki kiliseniz, bağışlayıcı Tanrı'nın adına kendimizi beslemek için hasat edip ayırdığımız en büyük payı merhametsizce alıyor. | Open Subtitles | بينما بديارنا قامت الكنيسة، باسم الرب الرحيم، بحصد الجزء الأكبر مما أبقيناه لإطعام أنفسنا بلا رحمة |