"بلا معنى" - ترجمة من عربي إلى تركي

• anlamsız bir
• anlamı yok
• amaçsız
• manasız
• bir anlamı
• anlamsızlar
• anlamı olmaz
• anlamsız hale
• anlamı kalmazdı
• tamamen anlamsız

anlamsız bir hayattaki, tek gecelik ilişkiler o kadar kötü olamaz.
حياة بلا معنى, ليلة واحدة لن تكون بهذا القدر من السوء

anlamsız bir akşam yemeği için geleceğimizi büyük bir riske atamayız.
حسنا, من الممكن أن نخاطر بمستقبلنا من أجل عشاء بلا معنى

Hiç bir anlamı yok bunun, Bizi çıldırtmak için yaptırıyorlar.
عمل بلا معنى, ولا طائل منه إنهم يفعلون هذا ليدفعوننا إلى الجنون

Lütfen. Bu amaçsız yıkım benim her zamanki tarzım değil.
،رجاءً ، هذه أفعال تدميرية بلا معنى ليست مثل أفعالي ذات المعنى الدفين

Her ne kadar birçok insan beni rahatlatmayı ve cesaretlendirmeyi denese de onların sözleri bana çok manasız geliyordu.
رغم ان كثير من الناس حاولوا مواساتي وتشجيعي، كلماتهم بدت لي كأنها ضجيج بلا معنى.

Saçma bir futbol maçında gardiyanlara karşı koymanın... bir anlamı olduğunu, bunun bize güç vereceğini... düşünmesine neden olmuştuk.
جعلناه يعتقد بأن الذهاب ضد الحراس فى لعبة كرة بلا معنى ستكون بها بعض القيمة التى تعطينا سبب للأستمرار

Yaftalarını umursamadığım için beni eleştirme, çünkü nihayetinde anlamsızlar.
لكن لا تحبطيني لأنّي لا اعطي هراءً لتسمياتك, لأن في النهاية, إنها بلا معنى.

Yoksa bir anlamı olmaz. Her halükarda bu savunmaya para sağlayacaksın, değil mi?
و إلا فإنهُ بلا معنى ستعمل على تمويل جهة الدفاع أليس ذلك ؟

Bunlar insanın gözünde hayatı korkunç ve anlamsız hale getirir.
يجعل حياتك بأكملها تبدو مخيفة نوعاً ما و بلا معنى

Eğer birbirimizin mutlu veya üzgün, ilgisiz veya heyecanlı, sağlıklı, veya bir tümörün pençesinde olduğunu sezebilseydik o zaman "Nasılsın?" sorusunun anlamı kalmazdı.
إذا شخص ما كان سعيد أو حزين حيادي أو مثار صحي أو يعاني مِنْ ورم سيكون أمرا بلا معنى قول، " كيف حالك؟ "

Bu kadar yıldan beri hayatta kalmaya uğraşmamız, şimdi tamamen anlamsız görünüyordu.
ما كان يجعلنا نتمسك بالبقاء لسنوات طويلة بَدا بلا معنى جداً الآن

Benimki değil, sizin isimleriniz, genç, esmer, Washington muhabiri ...kılığına bürünmüş, ayartıcı bir kadınla olan anlamsız bir ilişki yüzünden, acı çekti.
إنها أسمائكم ليس إسمي التي عانت من العلاقة التي بلا معنى مع تلك الغاوية على هيئة صحفية صغيرة من واشنطن

İkimizde anlamsız bir yalan olmadığını bilecek kadar beraber çalıştık.
لقد علمنا في هذا المجال لمدة تكفي بأن نعرف بعدم وجود شيء إسمه كذبة بلا معنى ما مدى تورطك في هذا؟

Hiçbirşey ifade etmeyen bir gece olmuştu. Gerçekten anlamsız bir geceydi.
كانت هناك ليلة لا تعني لي شيئا ليلة بلا معنى

Bu akşam çıkarken basit, anlamsız bir kaçamak yapmayı düşünüyordum.
أتعرف, لقد خرجت الليلة , أبحث عن علاقة رخيصة بلا معنى

Kulağa hoş geliyor, ama hiçbir anlamı yok.
هذا يبدو كشيء يبدو أنه جيد لكنه بلا معنى.

Beraber çalışmadıkça bir anlamı yok!
ولكن عملنا سيكون بلا معنى إن لم نعمل سوية!

Birinin baskısına direnmek asla amaçsız değildir.
ليس الكفاح لمقاومة الأسر شيئاً سخيفاً بلا معنى

Ben her zaman telefonda gevezelik edebileceğim amaçsız bir seksin peşindeyim.
دائماً اتبع المضاجعة التي بلا معنى مع أحاديث هاتفية عذبة

Sonunda, dünyada var olmanın korkunç gerçeklerine set çekememesi hayatını manasız hale getirdi.
في النهاية، قدرته بإنكار الحقائق المريعة .. بكونه في العالم جعلت حياته بلا معنى

Anlamsız görülen bir şeyin, müthiş bir anlamı olabileceğini görmüştür.
ربما كنت تبدو بلا معنى ويمكنها ان تحمل معانى كبيرة

Hayır maçlarından nefret ederim. Çok anlamsızlar.
إنّي أكره المباريات الخيرية إنها بلا معنى.

Normal bir insan beyni için bir anlamı olmaz.
وبالنسبة لعقل الإنسان العادي تبدو وكأنها بلا معنى.

Bunu bir kere kabul ettiğinde, diğer bütün bilgiler ve yetenekler, saçma ve anlamsız hale geliyor.
و لكن بمجرد اعترافك بأن كل المعارف و المهارات الأخرى تصبح تافهة و بلا معنى

Hayatımın anlamı kalmazdı.
-ستكون حياتي بلا معنى

Dondurmanı çalmak, tamamen anlamsız ama çok lezzetli bir eşek şakası.
سرقةُ البوظةِ منك هي بلا معنى أيضاً رغم أنّها مزحةٌ شهيّة