ülkemizin atası olmasını istemişlerdir. ülkemizin atası olmasına ihtiyaç duymuşlardır. | Open Subtitles | أرادوا أن يكون أبا بلدنا احتاجوا إليه ليكون أبا بلدنا |
Kendimizi korumak için gidiyorum, ülkemizin geleceğini korumak için." Bunu düşünebiliyor musunuz? | TED | سأذهب خارجاً لأؤمن حياتنا , مستقبل بلدنا ." أيمكنكم تخيل ذلك ؟ |
Keşke bir melek İngiltere'ye uçsa inleyen ülkemizi bir an önce özgürlüğe kavuştursa. | Open Subtitles | ليت ملائكاً طاهراً يطير إلى انجلترا كى تعود بركة عاجلة إلى بلدنا المعذب |
Bu projeye ihtiyacımız olduğunu, bunun önemli olduğunu, ülkemiz için ilerleme yolunun bu olduğunu söyleyen Honduras başkanı tarafından çağırıldım. | TED | لذلك سئلت من قبل رئيس الهندوراس من قال اننا علينا القيام بهذا المشروع, هذا مهم, قد يكون هذا طريق تقدم بلدنا. |
Çünkü ülkemize saldıran insanlar ülkemize saldırmıştı. | TED | لأن من قاموا بالاعتداء على بلدنا قد اعتدوا على بلدنا. |
Yakında bu güzel ülkemizde, ...yüz tane yeni aile olacak. | Open Subtitles | قريباً، سيكون هناك مئة عائلة جديدة في بلدنا العظيم هذا |
Burada olup, ülkenin sorunlarını çözseydin, var olmayacak düşmanlar tarafından. | Open Subtitles | أعداء لن يكونوا لديكَ لو كنتَ هنا تحلّ مشاكل بلدنا |
Bugün ülkemizin yarısından fazlası, doğal parklar, doğal rezervler ve vahşi yaşam koruma alanları olarak koruma altında. | TED | واليوم، أكثر من نصف بلدنا يخضع للحماية، مثل المتنزهات والمحميات الوطنية ومحميات الحياة البرية. |
Ama diğer motivasyon ise ülkemizin izole kalmış haline yönelikti. | TED | ولكن العامل الآخر هو .. مدى انعزالية بلدنا |
General ülkemizin bana ihtiyacı olduğunu söylüyor. Onları etkilemeliymişim. | Open Subtitles | هنا بيت القصيد ، إن الجنرال يقول أن بلدنا فى حاجة إلى ، من المفترض أن أكون مؤثراً |
ülkemizi yeniden inşa etmek istiyorduk, beş yıllık planlarımız vardı. | Open Subtitles | كنا نرغب في إعادة بناء بلدنا وكانت لدينا خطط خمسية |
Protestanlığın ülkemizi sarması an meselesi Ve bizler Katolik hükümdarlarıyız. | Open Subtitles | أنها أسوء بلدنا على حافة لاسكين من الوقوع في البروتستانتية |
Alman askerlerini rahatça hedef alabiliyordu, özgür bir ülkeyi işgal etmeye gelen askerleri, onun ülkesini, bizim ülkemizi. | TED | وحدث أن أصبح على مرماه بعض الجنود الألمان الذين قدموا لإحتلال بلد حر مستقل بلده هو بلدنا نحن |
Birkaç taş yıkıldı ama ülkemiz güçlü, birleşik, kararlı ve hiç olmadığı kadar üretken. | Open Subtitles | بعض الحجارة قد تحطمت لكن بلدنا قوية، مُتحدة و عاقدة العزم و أكثر إنتاجا مما قبل |
Ve ülkemiz, sizin ölümünüzün öcünü almak için geldiğinde, tüm bu vadi yıkılmış olacak. | Open Subtitles | و عندها فإن كل هذا الوادي سوف يتم تدميره عندما تأتي بلدنا كي تنتقم لكي |
ülkemiz bizi ne zaman çağırsa, her zaman göreve koştuk. | Open Subtitles | وعندما تنادينا بلدنا دائما ما نلبي النداء |
- Şimdi Maximilian, siz Güney Amerikalılar'ı ülkemize getirdi. | Open Subtitles | على شعبنا الآن جلبكم ماكسيميليان انتم الأميركيين الجنوبيين الى بلدنا |
Ve modern ülkemizde bilimin zenginlik ve güç arasındaki dengeyi sağlama durumu ortadan kalkmıştır. | TED | وفي بلدنا الحديث، دور المنطق لم يعد يضم التفكير بين الثروة والسلطة بالشكل الذي كان عليه. |
bizimki gibi zengin ve güçlü bir ülkenin atları besleyecek yulaf alamıyor olması çok yazık. | Open Subtitles | هذا صحيح ، من العار أن بلد بهذا الثراء و القوة مثل بلدنا لا يمكنه إنفاق بضعة دولارات لشراء الشوفان لبعض الجياد |
Artık bizim olmayan bu ülke için de aynısı geçerli. | Open Subtitles | و لها البلد الي لم نع نستطيع أن ندعوه بلدنا |
CO: bizimki gibi kablosuz ağ bağlantısı soluduğumuz bir ülkede, daha hızlı bir iyileşme süreci için teknolojiden faydalanmak çok kolay olmalı. | TED | كايتريا أونيل: في بلد مثل بلدنا حيث نتنفس الانترنت اللاسلكي، فإن الاستفادة من التكنولوجيا لتحقيق تعاف أسرع ينبغي أن يكون من البديهيات. |
İşte bu da size ülkemizdeki tarihi ve sistematik ırkçılığın etkilerinin somut bir örneği. | TED | وهذا مجرد مثال ملموس للتأثيرات الخبيثة العنصرية التاريخية والنظامية في بلدنا. |
Buna rağmen biliyorum ki burada söylediklerimiz ülkedeki çoğunluğa hiçbir şey ifade etmiyor. | Open Subtitles | و مع ذلك فأنا أعرف أن ما نقوله هنا لا يعني شيء لغالبية بلدنا |
Güney Kaliforniya sahillerinde büyümüş, Ulusumuzun kürtaj savaşları arasında yetişmiştim. | TED | بلغت سن الرشد وأنا على شواطئ جنوب كاليفورنيا، فنشأت في خِضمّ صراع بلدنا القائم حول عملية الإجهاض. |
Tek söylediğim şey insanlarınızın bu ülkeye gelip işlerimizi almasıydı. | Open Subtitles | كل ما أقوله أن قومك يأتون إلى بلدنا ويأخذون وظائفنا |