11 sene başkentimiz Tirana'nın Belediye başkanıydım. | TED | كنت مدير بلدية لعاصمتنا تيرانا لمدة ١١ سنه |
Biliyorsunuzdur ben istatistiğe odaklı bir Belediye Başkanı için çalışıyorum. | TED | وانا اعمل في بلدية تعتمد على البيانات كما تعلمون |
Bu sadece bir başlangıç. Herhangi bir eyalet, bölge, şehir veya Belediye için Sosyal İlerleme Endeksi yaratabilirsiniz. | TED | وهذه هي البداية فقط، بإمكانك إنشاء مؤشر للتقدم الاجتماعي لأي دولة أو منطقة أو مدينة أو بلدية. |
Brüksel'in bir sonraki Belediye başkanı olması büyük bir ihtimal. | Open Subtitles | وهو أقرب انسان ليكون رئيس بلدية وعمدة بروسيل. |
Çete üyeleri siyahi meclis üyesinin neden İrlandalı ahmaklarla sıkı fıkı olduğunu anlayamadı. | Open Subtitles | يبدو معقولاً لم يفهم أفراد العصابة أبداً لماذا يتعامل عضو بلدية أسود براحة مع بعض من الأغبياء الإيرلنديين |
Ve yasal olarak bir ilçe Belediyesi olduğunuzda birden politikanız olur. | TED | وعندما تكون بلدية فرعية شرعية ، فجأة يكون لديك سياسيين. |
Belediye başkanı olarak asla unutmayacağım birşey var ki o da bir polis memurunun ölümü. | Open Subtitles | هناك شيء واحد لا أتحمله كرئيس بلدية وهو موت شرطي |
Çocuklara radyodan komik gazeteleri okurdu ve hemen hemen bu şehrin en iyi Belediye başkanı oydu. | Open Subtitles | كان يقرأ القصص المضحكة للأولاد في الراديو وكان احسن رئيس بلدية عرفته المدينة |
New York Belediye başkanı kendini ispatlayana kadar kongre asistanlarına kadar tüm çalışanlar birdirbir oynuyorlardı. | Open Subtitles | من مرتبة ادارية الي مرتبة مساعد عضو الكونجرس حتي جاء رئيس بلدية نيويورك ليدلي بشهادة |
Büyük bir kalabalık Batı Berlin'de Çanın Berlin Belediye Meclisi'ne çekilişini görmek için toplandı. | Open Subtitles | خرج غربيّ برلين حشد غفير ليشهدوا رفعه على برج دار بلدية برلين الغربية |
Sayın Belediye Başkanı ölmeden önce maden damarını gördüğünü iddia etmişti. | Open Subtitles | ميت كذالك المنجم. حَسناً، يا رئيس بلدية وقبل ان يموت |
Ve sakın unutmayın, beni seçince, aynı fiyata iki Belediye Başkanı kazanacaksınız. | Open Subtitles | ولا يَنْسي، عندما تَنتخبُني، أنت تَحْصلُ على رئيسي بلدية لسعرِ واحد. |
Belediye Başkanı eski dostunu da çağırmanı istiyor. | Open Subtitles | حاجات رئيسِ بلدية أنت لجَلْب صديقكَ القديمِ. |
Ne zamandan beri bir Belediye başkanı sokak köpeklerini besliyor? | Open Subtitles | منذ متى ورئيس بلدية ملعون يـُطـعـم كـلابـــاً ضــآلة؟ |
Ne zamandan beri bir Belediye başkanı arabada yemek yiyor? | Open Subtitles | منذ أن يلتهــم رئيس بلدية الإفطـــار في سـيارة؟ |
Hoşgeldiniz, adaylarımız... onlar Camden şehri Belediye başkanlığı için burdalar. | Open Subtitles | مرحباً بكم في نِقاشِ المرشّحين لرئيس بلدية مدينةِ كامدين. |
Ben sadece doktor, Belediye reisi ya da her ne haltsa onunla görüşeceğim ve onunla bu tuhaf olaylarla ilgili samimi bir sohbete gireceğim. | Open Subtitles | أنا فقط سأقوم بزيارة الطبيب، رئيس بلدية أو أيا كان هو، واخبره عن بعض الامور المثيرة التي اخبرني ذلك الشخص بها عنه |
Florence Douglas, Vallejo Belediye başkanı. Vali adayı. | Open Subtitles | فلورينس دوغلاس، رئيس بلدية فاليخو هي مترشحة لمنصب الحاكم |
Bir yandan da Belediye başkanı okuldaki cinayeti çözmen için bastırıyor. | Open Subtitles | وفي الوقت نفسه، رئيس بلدية يريد منك تركز على القتل المدرسة الإعدادية. |
Yeni meclis üyesiyle bir şansları olabilir. | Open Subtitles | ومع عضو بلدية جديد، قد يحظوا بفرصة أخرى. |
eThekwini Metropolit Belediyesi emriyle bu yere el koyulacak ve derhal boşaltılacaktır. | Open Subtitles | بأمر مِن بلدية "إيثونكويني" هذه المُلكية مُدانه ويجب أن تُخلى فوراً |
Ve çok çabuk olarak, son zamanda üzerinde çalıştığımız bir şey, Londra valisi tarafından yolculara özgürlüklerini yeniden kazandıracak yeni bir otobüs tasarlamak için görevlendirildik. | TED | و بسرعة كبيرة ، شيء ما كنا نعمل عليه قريبا جدا وكان بتكليف من رئيس بلدية لندن لتصميم حافلة جديدة تعطي الراكب حريته مرة أخرى. |