Şu hiçbiryedeki haydutlar canavar için çalışıyorlar değil mi? | Open Subtitles | بلطجية اللامكان يعملون لصالح الوحش ، صحيح ؟ |
Gezegenler arası haydutlar. - Ve bizi Ay'a getirdiler. | Open Subtitles | إنهم بلطجية الكواكب بالضبط - وأحضرونا للقمر؟ |
Sadece film haydutları ve Ruslar nakit para dolu çantalarla iş yaparlar. | Open Subtitles | بلطجية الأفلام و الروس فقط هم من يتعامل بالكاش |
Jabir Hank ve arkadaşlarının peşindeyken Mübarek'in haydutları onları bir hiçmiş gibi vurdu, bıçakladı ve gaza boğdu. | Open Subtitles | جابر كان يتبع هانك و أصدقاءه عندما قامت بلطجية مبارك بطعنهم و أطلاق الغاز عليهم كما لو كانوا لا شئ |
Şehir haydutlarının eski mahallemin kötü çocukları gibi olmadıklarını anında öğrendim. | Open Subtitles | اكتشفت على الفور, ان بلطجية المدينة لم يكونوا مثل الأطفال المشاغبين في الحي المجاور. |
Albizzi'nin haydutlarının insafına kalmış şekilde burada yalnızdım. | Open Subtitles | (كنتُ بمفردي هنا تحت رحمة بلطجية (ألبيتسي |
Şirketleşmiş polisler, hiddet dolu haydutlar. | Open Subtitles | موظفي الشركات بلطجية عنيفون |
haydutlar, sorumsuzlar. | Open Subtitles | بلطجية ومتشردون. |