Anladığım kadarıyla aranızda küçük bir yanlış anlaşılma olmuş. | Open Subtitles | بلغني أن سوء فهم وقع ما بينك وبينه |
Duyduğum kadarıyla işin çoğunu bir bayan yapmış. | Open Subtitles | بلغني أن إمرأة كانت تقوم بمعظم العمل |
Günaydın Claire. Anladığım kadarıyla sen ve Joey bu sabah küçük bir yürüyüşe çıkmışsınız. | Open Subtitles | صباح الخير، (كلير)، بلغني أنكِ أنتِ و(جوي) خرجتما للتنزه قليلاً صباح اليوم |
Eğer Silver'a karşı çıkan kişiler duyarsanız, hemen bana bildirin. | Open Subtitles | إذا سمعت أي شيء ضد سيلفر بلغني به |
Bütün hareketleri bildirin İnterpol'e haber vereceğim. | Open Subtitles | بلغني لحظة بلحظة وسأتصل بالبوليس الدولي |
Çok hasta olduğunu öğrendim az önce. Ona bir bakar mısınız diye merak ediyordum. | Open Subtitles | بلغني أنها مريضة جدًا أتمنى عليك أن تعاينها |
Tyrion seni şaşırtabilir. Duyduğum kadarıyla, epey tecrübeliymiş. | Open Subtitles | (تايرون) قد يفاجئك، مما بلغني فهو خبير. |
Tamam, bittiğinde bana bildirin. | Open Subtitles | حسنٌ، بلغني عندما ينتهي. |
Bir arkadaşımın kaza geçirdiğini şimdi öğrendim. | Open Subtitles | لقد بلغني خبراً بأن صديقة لي، تعرضت لحادث |
Lexington'ın FBI şubesinden birinin hakkımda sorular sorduğunu öğrendim ve Givens'ın isteği üzerine olduğunu tahmin ediyorum. | Open Subtitles | " بلغني أن شخص في مباحث " ليكسنتون يطرح الأسئلة عني وافترض " أنه طلب " جيفنز |
Biraz önce öldüğünü öğrendim. | Open Subtitles | بلغني مؤخّراً أنّه توفّى |