"RUC tarafından öldürülen papaz, Belfast, 1979." | Open Subtitles | قتل والده على يد شرطة إيرلندا الشمالية، بلفاست 1979 |
Batı Belfast'ta birlikte görülmemizden iyidir. | Open Subtitles | حسنا، هذا أأمن من أن يتم رؤيتنا سويا في غرب بلفاست |
- Ya para? Belfast'tan bir mesaj gelene kadar tutun diyor. | Open Subtitles | يقول بأننا يجب أن نتريث حتى نسمع التعليمات من بلفاست |
Dublin'e gidip Belfast'taki annemi ziyaret etmeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أطير إلى دبلن وأزور أمي في بلفاست |
27 Temmuz 1964 doğumlu. Belfast, Kuzey İrlanda. | Open Subtitles | ولد في 27 يوليو 1964 في بلفاست بآيرلندا الشمالية |
İrlanda 'da Belfast'ta kalan herkesin hemen toparlanıp Dublin 'e ulaşması istendi. | Open Subtitles | في ايرلندا يطلبون من الناس عدم البقاء في بلفاست والتوجه بسرعه الى دبلن |
- Ben Belfast'dan arıyorum Fazla param yok | Open Subtitles | أنا أتصل من بلفاست .وليس لدي الكثير من المال |
Belfast'a gitmemiz gerekiyordu.. | Open Subtitles | كنا نضطر إلى السفر من بلفاست .إلى أيسلند ومنها إلى نيوفوندلاند |
Belfast'da kimsenin görmediği bir eğlence olacak | Open Subtitles | بنهاية هذا العام لن تبقى عذراء واحدة في بلفاست |
- Şu an Belfast üzerinde olmalısınız | Open Subtitles | هذا يعني من المفترض أن نرى بلفاست بالأسفل |
Belfast'da yaşamak kolay değildir Hemen burdan gitmemiz gerek | Open Subtitles | لا تكون الأمور هكذا عادة بلفاست مكان جميل لكن يجب أن نترك المكان الآن |
En son uğraştığımın, Belfast'ta hala parçalarını topluyorlar. | Open Subtitles | آخر شخص تعاملت معه، ما زالوا يبحثون عن أشلاءه في بلفاست |
Arkadaşının Belfast'a son armağanı 180 kiloluk bir bomba oldu. | Open Subtitles | قنبلة بوزن أربعمائة رطل كانت كانت هدية رفيقك الأخيرة لمدينة"بلفاست". |
Bizim için uluslararası atletizm yarışması gibiydi çünkü Güneyli çocuklara karşı yarışıyorduk ve Belfast'ın onuru için bunu yapmalıydık. | Open Subtitles | أعني أنه كمنافسة عدو دولية بالنسبة لنا لأننا كنا سنتنافس مع أولاد من الجنوب و كنا لدينا ذلك الفخر بكوننا من بلفاست |
Bizim Belfast'tan gelen küçük takımımızsa vatanseverlik taslıyordu. | Open Subtitles | لكننا نحن أبناء بلفاست تعرف أمور الاستعلاء تلك |
- Güçlü, güçlü Belfast... - Güçlü, güçlü Belfast... | Open Subtitles | بلفاست العظيمة، العظيمة بلفاست العظيمة، العظيمة |
Bizim için uluslararası atletizm yarışması gibiydi çünkü Güneyli çocuklara karşı yarışıyorduk ve Belfast'ın onuru için bunu yapmalıydık. | Open Subtitles | أعني أنه كمنافسة عدو دولية بالنسبة لنا لأننا كنا سنتنافس مع أولاد من الجنوب و كنا لدينا ذلك الفخر بكوننا من بلفاست |
Bizim Belfast'tan gelen küçük takımımızsa vatanseverlik taslıyordu. | Open Subtitles | لكننا نحن أبناء بلفاست تعرف أمور الاستعلاء تلك |
- Güçlü, güçlü Belfast... - Güçlü, güçlü Belfast... | Open Subtitles | بلفاست العظيمة، العظيمة بلفاست العظيمة، العظيمة |
Orman ve akarsu sınırımızın dışındaydı ama doğal olarak Belfastlı çocuklar olarak gidip bakmamız gerekiyordu. | Open Subtitles | الأشجار، و الجدول كانت في محيطنا, من الطبيعي نحن أبناء بلفاست نذهب لنراها، صحيح؟ |
"İngilizler Defolun - Yaşasın IRA" | Open Subtitles | في بداية السبعينات ,كانت "بلفاست" تعيش في حالة من الفوضى |
- Onlara söylüyoruz... - Biz Belfast'tanız... - Biz Belfast'tanız... | Open Subtitles | نحن من بلفاست نحن من بلفاست |