Nereye gittiklerini bana söylemiyorlar. Sanki bir komplo gibi. | Open Subtitles | لا يخبروني أين يذهبون ،إن الأمر أشبه بمؤامرة |
Amerikan halkına karşı, devletin de içinde olduğu komplo hakkındaki bilgim. | Open Subtitles | معرفتي بتورط الحكومة بمؤامرة ضد الشعب الأمريكي. |
Bir gazeteci size CIA komplo teorisiyle geliyor ve siz de kimseye söylemeden dosyasını alıyorsunuz. | Open Subtitles | يأتي صحافيٌّ إليكِ بمؤامرة استخباراتيّة . و تأخذين القضيّة من دون إعلام أحد |
Nikita kahraman olarak kalmak zorunda insanlar onun komploya kurban gittiğine inanmalılar. | Open Subtitles | الفتاة الشابة عليها أن تظل بطلة لكي يظن الناس بأنها وقعت بمؤامرة. |
Ben hastane elbisesiyle senin aracını gaspedip devletin peşimde ve beni dövmeli versiyonum olduğuma inandırmaya çalışıyorlar gibi saçma bir komplodan bahsetseydim sen ne düşünürdün? | Open Subtitles | ماذا ستظنين أنت لو كنت من اختطف سيارتك وأنا في لباس المستشفى؟ مسلحاً وأهذي بمؤامرة من الحكومة التي تطاردني؟ وأنّ هناك من يحاول إقناعي أنّي نسخة أخرى من نفسي مع وشم؟ |
Birleşik Devletler hükümetini bütün eşcinsel erkekleri öldürmeye yönelik bir komployla mı suçluyorsunuz? | Open Subtitles | أنت تتهم حكومة الولايات المتحدة بمؤامرة لقتل جميع الرجال المثليين؟ |
- Sizi komplo kurarak cinayet işlemekten tutukluyorum. | Open Subtitles | -آنا آعتقلكم للإشتباه بمؤامرة آرتكاب جرائم قتل |
- Sizi komplo kurarak cinayet işlemekten tutukluyorum. | Open Subtitles | -آنا آعتقلكم للإشتباه بمؤامرة آرتكاب جرائم قتل |
Medya ve hükümet ortaklaşa bir komplo içindeler dedim... | Open Subtitles | لقد قلت بأن الإعلام والحكومة --متواطئون بمؤامرة بتعاونٍ وثيق بينهم |
Sayın yargıç, en başından beri Bay Burrows'un davasında delilleri yok ederek, karalama amaçlı bir komplo kurulmuş, gerçekler saptırılmış ve tanıklara gözdağı verilmiştir. | Open Subtitles | سيادة القاضي، من البداية (قضية سيد (بوروز لوثت بمؤامرة متمثلة في تدمير الأدلة تحريف الحقيقة |
Saçmalık Max. Bu paranoyakça bir komplo. | Open Subtitles | -هراء، إنها تشكيك بمؤامرة |
komplo kokusu alıyorum. | Open Subtitles | أشعر بمؤامرة - اوه - |
Efendim, bir komploya kurban gittiğim ortada.. | Open Subtitles | سيدي من الواضح أن الضحية قامت بمؤامرة متعمدة للايقاع بي |
David Palmer suikastını örtbas etmek için bir komploya ortak oldun. | Open Subtitles | لقد اشتركت بمؤامرة للتغطية على اغتيال الرئيس (ديفيد بالمر) |
Washington'a karşı bir komplodan bahsediyor. | Open Subtitles | يتعلق الأمر بمؤامرة ضد (واشنطن) نفسه |
Bu iş Orta Amerika'da ABD ekonomisine karşı düzenlenen bir komployla bağlantılı. | Open Subtitles | هذا الشيء له علاقة بمؤامرة ... نشأت في أمريكا الوسطى ضد إقتصاد الولايات المتحدة |