Üzerinde bir zamanlayıcı var. Tam olarak öğlen 3'te patlaması için. | Open Subtitles | انها مزودة بمؤقت لتنفجر في الساعة 3 بعد الظهر تماما |
"Her bir yaralının üzerinde ölmeden önce ne kadar zamanları... kaldığını gösteren bir zamanlayıcı var." | Open Subtitles | تم تجهيز المصابين بمؤقت داخلي يحدد كم بقي لهم من الوقت قبل أن يموتوا |
Kendi yükselişlerine göre ayarlanmış bir zamanlayıcı zaten üstündedir. | Open Subtitles | -من الممكن أن يكون مضبوطا بمؤقت متزامن مع الصعود ﻷعلى |
Güzel bir zamanlayıcı koyduk. Kuruyor ve gidiyorsunuz. | Open Subtitles | مزودة بمؤقت صغير تضعه و تهرب |
O zaman bunun bir zamanlayıcısı olmalı. | Open Subtitles | لا بد وأنها تعمل بمؤقت زمني |
O zaman bunun bir zamanlayıcısı olmalı. | Open Subtitles | لا بد وأنها تعمل بمؤقت زمني |
zamanlayıcısı var. | Open Subtitles | القنبلة مزودة بمؤقت! |