Benim için endişelenme. ne yaptığımı biliyorum. | Open Subtitles | أجل, لا تقلق بشأنى أنا على علم بما أفعله |
- ne yaptığımı biliyorum. Onunla dostça bir ilişki kurman umurumda bile değil! | Open Subtitles | لا لأن تجعله يهرُب - أنا على علم بما أفعله مع الفتى - |
Ne yaptığını kontrol edemem. ne yaptığımı kontrol edebilirim. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أتحكم بما تفعله, أستطيع فقط أن أتحكم بما أفعله |
Bana ne yapacağımı asla söyleme! Asla! Bana yanlış adamı getirdin. | Open Subtitles | لا تخبرني أبداً بما أفعله أنت من أحضرت لي الشخص الخطأ |
Bana hayatımın kalanında ne yapacağımı söyleyemezsin. | Open Subtitles | أنت لاتستطيع أخباري بما أفعله في بقية حياتي |
Orda ne yaptığıma neden bu kadar kafayı taktın? | Open Subtitles | لمَ تهتم جدًّا بما أفعله في الحمّام؟ |
Birkaç fotoğrafım var, sonra da, yaptığım şeyleri nasıl yapabildiğimi anlatacağım. | TED | لدى هنا بعض الصور، و سأتحدث قليلا جدا عن كيف أكون قادر على القيام بما أفعله. |
Kriz anlarında, hep, ne yapmam gerektiğini bildiğimi söylersin ya? | Open Subtitles | تعرف ما تقوله دائماً حول معرفتي بما أفعله أثناء الأزمات؟ |
Ya bu küçük oyunu benimle ortaklar ve âşıklar olarak yan yana oynamayı kabul edersin ya da seni o kutuya geri tıkarım. | Open Subtitles | أما أن تشارك بما أفعله بجانبي كشركاء و أحباء أو |
Ama bana zarar vermeye çalışanlara ne yaptığımı sakın unutmayın. | Open Subtitles | لكن فقط تذكروا بما أفعله بأي شخص يحاول أذيتي |
Onlara ne yaptığımı sorduklarında ben mahcup olmayacağım. | Open Subtitles | عندما يسألوني بما أفعله لن أستحي بأن أخبرهم |
Kimsenin burada ne yaptığımı ya da neden sana ihtiyacım olduğunu bilmesini istemedim. | Open Subtitles | لم أرد أن يعرف أحد بما أفعله هنا أو سبب طلبي لك |
Sizi temin ederim Madam, ne yaptığımı biliyorum. | Open Subtitles | أؤكد لكِ, سيدتي, أنني على دراية بما أفعله. |
Görünüşe göre, artık ne yaptığımı bildiği için ikimiz de kanunsuz kahraman olduğumuz için ortak bir noktamız varmış. | Open Subtitles | جليًّا أنّه الآن وقد علم بما أفعله وأن كلينا مقتصّ |
Yılın dışında herhangi bir tarih de tam olarak ne yaptığımı sana söyleyebilirim, saatine kadar. | Open Subtitles | ، فلتختار أى يوم بالسنة يُمكنني إخبارك بشكل مُحدد بما أفعله ، في ساعة مُحددة |
Bana ne yapacağımı söyleyecek durumda değilsiniz. | Open Subtitles | إنكِ لستِ في الوضع الذي يسمح لكِ بأن تُخبريني بما أفعله |
Bu yüzden bence artık bana ne yapacağımı söyleyemezsin. | Open Subtitles | كما أنا بعيد فأنا قلقت فلن تخبريني بما أفعله |
ne yapacağımı söyleyip durma. Ne istediğini biliyorum. | Open Subtitles | . توقف عن إخباري بما أفعله, أعر فما تريده |
Bana ne yapacağımı söylemezsin. | Open Subtitles | تعرف,انت لا يحق لك ان تخبرني بما أفعله أنت لست أبي |
Ben ne yaptığıma bakarım! Koç Vig de öyle! Siz de öyle yapmalısınız! | Open Subtitles | أنا أهتم بما أفعله ، كذلك المدرب (فيغ) وجدير بكم أنتم كذلك |
Senin aksine, benim adaylığım Senato'da onaylanmıştı çünkü ne yaptığımın farkında olduğumu düşünmüşlerdi. | Open Subtitles | حسناً ، بخلافك ترشيحي تم تأكيده بواسطة مجلس الشيوخ لأنهم يؤمنون بما أفعله |
Bu bizim işimiz ve ne yaptığımdan zerre fikrim yok, o yüzden yardımına ihtiyacım var. | Open Subtitles | وليس لدي أدنى قكرة بما أفعله لذا احتاج الى مساعدتك |