Şunu üç hafta yapalım, Madem beni onaylamaya bu kadar hazırsın. | Open Subtitles | كلّا، لنجعلها 3 أسابيع، بما أنكِ راغبة في أن تتفقي معي. |
Bak ne diyeceğim Madem buradasın biraz kurtlarımızı mı döksek? | Open Subtitles | أترفين , بما أنكِ هنا قد يكون علينا نلعب قليلاً؟ |
Bir bisiklet sürücüsü olduğuna göre öğrenmen gereken bir şey daha var. | Open Subtitles | .. والآن، بما أنكِ فتاة تحبّ الدراجات ثمّة شئ آخر عليكِ تعلّمه |
Diğer çocuklarınla çok daha mutlu olduğuna göre ben taşınıyorum. | Open Subtitles | بما أنكِ تبدين أكثر سعادة مع أبناءكِ الآخرين، سوف أرحل |
Siyah bıyıklı balina olduğun için daha saldırganca şeylere hazırlıklıydım. | Open Subtitles | لقد كُنت مُستعد لواحدة أكثر عنف بما أنكِ حوت أسود |
Burada olduğun için Humanich Laboratuvarında bir takım değişikler yapacağım. | Open Subtitles | بما أنكِ هنا سوف أقوم ببعض التغييرات في معمل الهيومانكس |
Hazır bu kadar derin uykudayken kendinden biraz daha yaşlı erkekleri çekici bulacaksın. | Open Subtitles | و بما أنكِ غائبة عن الوعي، ستجدينَ نفسكِ منجذبة، للرجال المسنين نوعا ما، |
Bunu senden duymak çok komik oldu. Benden mi? | Open Subtitles | هذا مضحك ، بما أنكِ التي قلته - أنا؟ |
Madem rüya görüyorsun boşa giderse yazık olmaz mı? | Open Subtitles | بما أنكِ تحلمي بالفعل، هل تشعُري أنهُ مضيعة للوقت بما أنهُ سهل جداً؟ |
Madem çıkıyorsun, şu mektubu da atar mısın? | Open Subtitles | بما أنكِ ستخرجين أيمكنكِ أرسال هذه الرسالة |
Madem seni yakaladım, özür dilemek istiyorum çünkü bu sabah fazla üstüne geldim. | Open Subtitles | بما أنكِ هنا الآن فأناأودالإعتذار.. لأنني أعتقد بانني قد تحدثت إليكِ هذا الصباح وكنت وقحاً |
İçsel sezilerin temelleri üzerinde çalışıyorduk da. Madem buradasın, bize bir şeyler gösterirsin, değil mi? | Open Subtitles | نحن فقط في أساسيات إنتروسكوبي هل يمكنكِ أن تشرحي لنا شيئا أو إثنان، بما أنكِ هنا؟ |
Düşündüm de, Madem hayatımı kurtardın, üstelik yeni sonik tornavidamın yol testine ihtiyacı varken bir gezinti hoşuna gidebilir. | Open Subtitles | لقد فكرت بما أنكِ أنقذتي حياتي وأنني جلبتُ مفك صوتي جديد والذي يحتاج للتجربة |
Ama Madem bu kadar isteklisin, neden silahı sen çevirmiyorsun? | Open Subtitles | , لكنك بما أنكِ تريدين أن تعرفي لم لا تلفين المسدس؟ |
Şehirde olduğuna göre, eski günlerin hatırına gidip çay falan içeriz. | Open Subtitles | بما أنكِ في البلدة ربما عيلنا أن نخرج للعشاء من أجل الأيام الخوالي |
Burada olduğuna göre icabına baksan iyi olur. | Open Subtitles | من الأفضل أن تعتني بذلك الأمر بما أنكِ هنا |
Düşündüm ki, evde olduğuna göre belki sonunda onunla biraz zaman geçirebilirdin ama sonra sen bir bebek bakıcılığı görevi için bizi gönüllü yaptın. | Open Subtitles | ظننتكِ ستقدرين أخيرًا على تمضية بعض الوقت معه بما أنكِ في البيت وإذا بكِ تقدميننا للتطوع في مهمة حضانة |
Burada olduğuna göre, her şeyin yolunda gideceğine inancım tam. | Open Subtitles | حسناً , الآن بما أنكِ هنا أعرف أن كل شىء سيسير علي مايرام |
Uzaylıların etkisinde olduğun için, doğru şeyi yaptığımıza inanmaktayım. | Open Subtitles | بما أنكِ تحت سيطرة الغرباء، يا دكتورة.. سأتفهم احتجاجكِ على أننا نقوم بالتصرف الصحيح |
Sen yönetim kurulunda olduğun için, | Open Subtitles | وأنتِ اعتقدتِ بما أنكِ أحد أعضاء مجلس الإدارة |
Hazır hoş vakit geçirmek isteyen arkadaşlarla birlikteyken kafamız nereye eserse oraya. | Open Subtitles | الآن بما أنكِ هنا مع أصدقائي هؤلاء الذين يريدون أن يحظوا بوقت ممتع , سنذهب حيث يعجبنا. |
Sam... Arizona Eyalet'te okumuş birinden bunları duymak çok güzel. | Open Subtitles | (سام) هذا يساوي العالم بأكمله بما أنكِ) شخص من ولاية (أريزونا) وتقولين هذا |