Eğer işe yararsa onun ya da senin ne düşündüğün umurumda olmaz. | Open Subtitles | إذا كانت تعمل, فلا آبه بما تعتقد أنها تعتقد. |
Neyse, ne düşündüğün umurumda değil. Korra'ya çıkma teklif edeceğim. | Open Subtitles | حسناً انا لا أهتم بما تعتقد . سوف أذهب لسؤال كورا |
Bu aslında seni hiç ilgilendirmez ve senin ne düşündüğün hiç umurumda değil, o yüzden bu lanet işten uzak dur, tamam mı? | Open Subtitles | الأمر في الحقيقة ليس من شأنك وأنا لا أهتم بما تعتقد لذا يجدر بك البقاء خارج الأمر, مفهوم؟ |
Olsa bile, ne düşündüğü umurumda olmazdı. | Open Subtitles | وإذا كان لدي واحدة فربما لن أهتم بما تعتقد |
Latnok'un ne düşündüğü umurumda değil. | Open Subtitles | . . لا اهتم بما تعتقد لاتنوك |
Üstelik, hissettiğimi sandığın şeyi hissetmiyorum. | Open Subtitles | إضافة إلى أنني لا احس بما تعتقد أنني أحس به |
Peki, o zaman ona olduğunu düşündüğün şeyi söyleme, çünkü söylersen, davayı bıraktıracak. | Open Subtitles | حسنٌ، لا تخبره بما تعتقد لأنّك إذا فعلت ، سيجعلك تسقط القضية |
İşinin ne olup olmadığı hakkındaki düşüncelerin karşında ağzım açık kaldı. | Open Subtitles | أنا مبهور بما تعتقد أنه شأن لك من عدمه |
- ne düşündüğün önemli değil, Andrew. - Dick? | Open Subtitles | لا أهتم بما تعتقد "أندرو - أيها الاحمق - |
- Senin ne düşündüğün umrumda değil. - Sakin olun çocuklar. -O benim oğlumu götürdü. | Open Subtitles | ــ أنا لا أهتم بما تعتقد ــ علي رسلك |
Senin ne düşündüğün umurumda değil. | Open Subtitles | نحن لا نهتم بما تعتقد |
ne düşündüğün gerçekten umurumda değil. | Open Subtitles | أنا حقا لاأهتم بما تعتقد |
Onun ne düşündüğü kimin umurunda? | Open Subtitles | من يهتم، بما تعتقد ؟ |
Judy'i, doğru sandığın şeyi yapmaya zorluyorsun. | Open Subtitles | أنت تضغط على جودي بما تعتقد أنه الصح؟ |
Yani, evet. Doğru olduğunu düşündüğün şeyi yaptığını sanıyordum. | Open Subtitles | أعني ، أجل ، كُنت فقط تقوم بما تعتقد أنه صحيح |
İşinin ne olup olmadığı hakkındaki düşüncelerin karşında ağzım açık kaldı. | Open Subtitles | أنا مبهور بما تعتقد أنه شأن لك من عدمه |