1986'da gerceklesecek deneylerde mevcut bulunmus olacak kadar yasli biri. | Open Subtitles | شخص كبير بما يكفي ليكون هناك بوقت التجربة في الثمانينات |
1986'da gerçekleşecek deneylerde mevcut bulunmuş olacak kadar yaşlı biri. | Open Subtitles | شخص كبير بما يكفي ليكون هناك بوقت التجربة في الثمانينات |
Ama baban gibi bir kocaya sahip olacak kadar şansım yoktu. | Open Subtitles | لكني لم أكن محظوظة بما يكفي.. ليكون لي زوج كأبيك |
- Baş belası olacak kadar. | Open Subtitles | منذ فترة طويلة بما يكفي ليكون مصدر إزعاج |
Bir kadının eline daha uygun olacak kadar küçük. | Open Subtitles | صغير بما يكفي ليكون أكثر مناسبة لقبضة امرأة |
Bu, gökteki adamla konuşuyor olması onu senin arkadaşın olacak kadar iyi biri yapmıyor demek. | Open Subtitles | أقصد أن مجرد كلامه مع الرجل الذي في السماء... . لا يجعله جيداً بما يكفي ليكون صديقك |
Bizim Jimmy'i posta odasında tutalım, avukat olacak kadar iyi değil. | Open Subtitles | تبقي (جيمي) الكبير في غرفة البريد .لأنه ليس جيداً بما يكفي ليكون محامياً |
Bizim Jimmy'i posta odasında tutalım, avukat olacak kadar iyi değil. | Open Subtitles | حسناً، هكذا اذاً تريد الأبقاء على (جيمي) في مكتب البريد؟ لأنه ليس جيداً بما يكفي ليكون محامياً |
- Bizim failimiz olacak kadar mı? | Open Subtitles | -بارع بما يكفي ليكون مُجرمنا؟ |