Brie peyniriyle çikolata takas ediyorduk. | Open Subtitles | إنها كانت تقوم بمبادلة المؤن ببعض الشيكولاتة |
Eğer altı numara için takas istesen hemen şu an yapmaya hazırım. | Open Subtitles | لذا إن أردت القيام بمبادلة على ستة أستطيع أن أدع هذا يحدث الآن |
Elbette, "bilateral takas" vaat ediyoruz. | Open Subtitles | من المؤكد أنّنا نلتزم بمبادلة ثنائيّة' الأطراف' |
Hadi bu sutyeni birkaç Gatorade ile takas edelim. | Open Subtitles | لنقم بمبادلة هذه الصدرية بمشروبين للطاقة |
Bir çocuğumu neredeyse çim biçme makinesiyle değiş tokuş edecektim. | Open Subtitles | انا تقريبا قمت بمبادلة احدى اطفالي لتركيب الة قص العشب لتزين حديقتي |
Bu bilgisayar çipini, hayatlarımızla takas etmek için buluşacağız. | Open Subtitles | أجل , لقد وافقوا على مقابلتي للقيام بمبادلة رقاقة الحاسوب هذه بحياتنا |
Yani bizim istenmeyen "24" kopyasını nasıl en kolay bir şekilde istenen "Sex and the City" kopyasıyla takas edebilirim? | TED | فكيف يمكن بسهولة أنا اقوم بمبادلة نسختنا غير المرغوب فيها من "24" بالنسخة المرغوبة من "الجنس والمدينة"؟ |
Doktor, takas yapmaya gitti, ikimiz de biliyoruz eli boş dönecek ve sonra değerimi kaybedeceğim. | Open Subtitles | ذهب الطبيب ليقوم بمبادلة و كلانا يعرف أنه سيعود بخفي حنين ...و عندها أفقد قيمتي |
takas yapmak istiyorum. Bir işler karıştırmak yok. | Open Subtitles | أريد ان أقوم بمبادلة ، بدون أي ألعاب |
Sen... Sen takas yapacaksın değil mi? | Open Subtitles | أنت تفكر بمبادلة الرهائن، أليس كذلك؟ |
Bende elmasa karşılık seni takas ederim. | Open Subtitles | إذاً سأقوم بمبادلة مع الماسة وحسب |
- Yarın. Parayla çocuğu takas edeceğiz. | Open Subtitles | سنقوم بمبادلة الصبي بالنقود |
Seninle takas yapmak istiyorum. | Open Subtitles | لقد أردت أن أقوم بمبادلة معك |
takas ettim. | Open Subtitles | لقد قمت بمبادلة |
Julio Escalante'ye karşı Diego'yu takas etmenizi teklif etmek istiyoruz. | Open Subtitles | "نحن مستعدون للتفاوض بمبادلة (خوليو إسكلانتي) مقابل (دييقو قارسيا)" |
Ben babamı Tic Tac şekerleriyle takas ettim. | Open Subtitles | أنا أرضى بمبادلة أبي بدمية |
- Mısır takas edeceğim. | Open Subtitles | اقوم بمبادلة الذره |
takas yapıyoruz. | Open Subtitles | نحن نقوم بمبادلة |
Fakat bir takas düşünüyorum. | Open Subtitles | لكنني سأفكر بمبادلة |
İnsanlar geliyor ve mallarını değiş tokuş ediyor, anlıyor musun? | Open Subtitles | الناس يأتوا،ويقوموا بمبادلة الأشياء،فهمت؟ |
Bir saat içinde Kaledonya Ormanı'nın kalbinde bir değiş tokuş yapmak istiyor. | Open Subtitles | يريد القيام بمبادلة في قلب الغابة الكلدونيّة بعد ساعة |