| Damascus, Oahu'yu götürmeye yetecek kadar patlayıcı ile yüklüydü. | Open Subtitles | لكن ديمسكاس كانت مليئة بمتفجرات يمكنها أن تفجر كل المنطقة |
| Burun boşluğu boyunca kafatasının içine sokulmuş bir patlayıcı yüzünden ölmüş. | Open Subtitles | قتلت بمتفجرات زرعت بالدماغ عن طريق تجويف الانف |
| Gözüme bak ve bana genç erkek ve kadınların göğüslerine patlayıcı cihazlar bağlayarak kalabalığın içerisine gönderilmesini onayladığını söyle. | Open Subtitles | أنظرى إلى عينى وأخبرينى بموافقتك على أن إرسال الشباب والفتيات إلى الأماكن المُزدحمة بمتفجرات رُبطت فى صدورهم |
| Az yanıcı patlayıcılarla uğraştık ama nükleer bir şeyle asla. | Open Subtitles | لقد انخرطنا بمتفجرات خفيفة ولكن لا شيء نووي |
| Yang, anneni, yangın çıkaran patlayıcılarla bağlayıp bütün bunları yapacak zamanı nasıl buldu? | Open Subtitles | كيف استطاعت يانج ان تقوم بكل هذا و ربطت امك بمتفجرات ؟ |
| Evet, buradaydılar, patlayıcılarla ilgili iş arıyorlardı. | Open Subtitles | أجل، كانوا هنا يبحثون عن عمل بمتفجرات. |
| Eğitmenleri kemerini yanlışlıkla gerçek patlayıcıyla doldurmuş. | Open Subtitles | عندما موجهم بلصدفة عبئ احزمتهم الناسفة بمتفجرات حية حقيقية |
| Tamam, dur, dur. O oda ağzına kadar patlayıcı dolu. | Open Subtitles | حسنٌ، علي رسلكِ، مهلاً تلك الغرفة مليئة بمتفجرات الجيش |
| Karşımızdaki örgütlenmiş bir militan grup ve ellerinde San Francisco'yu havaya uçuracak kadar patlayıcı ve... | Open Subtitles | ما لدينا هنا هو مجموعه حسنة التنظيم ............ من الفدائيين بمتفجرات تكفي لنسف... |
| Bal kabaklarının içine patlayıcı kimyasallar mı enjekte ediyorsun? | Open Subtitles | أستحقن يقطينة بمتفجرات كيميائية؟ |
| Gilroy'u patlayıcı ile öldürdü. | Open Subtitles | أي أفكار؟ لقد قتل (قلروي) بمتفجرات |
| patlayıcı yüklü maket uçaklara karşı gözünüzü dört açın. | Open Subtitles | مزودة بمتفجرات |
| Sawyer arkadaşları gemiye ulaşsın diye aşağı atladı ancak arkadaşları gemiye vardıklarında anladılar ki askerî elemanların patlayıcılarla donattıkları gemi, patlamak üzereydi. | Open Subtitles | قفزة (سوير) سمحت لأصدقائه الوصول إلى السفينة و لكن عندما وصلوا، علموا سريعاً أن المرتزقة جهزوا السفينة بمتفجرات على وشك أن تنفجر |
| Etrafımız patlayıcılarla çevrili. | Open Subtitles | نحن محاصرون بمتفجرات |
| O tünelleri ikimizi de gelecek krallığa uçurması için yeterli patlayıcıyla donattım. | Open Subtitles | لقد ملأت هذه الأنفاق بمتفجرات كافيه لتُفجر كلانا |
عربي 
إنجليزي 
فرنسي 
إسباني 
ألماني 
برتغالي 
تركي 