Çelik yelek giymiyorum, bu yüzden yüzümden vurma lütfen. Bu şapşal yüz hep hoşuma gitmiştir. Bana hep bir baba gibi kucak açtın. | Open Subtitles | إني لا أرتدي صدرية فلذلك بأي مكان ما عدا الوجه لو سمحت أريدك أن تعلم أنك كنت بمثابة أب لي |
Daha evvel, beni baba gibi gördüğünü söylediğin için müteşekkirim bu lafı olayların heyecanına kapılarak söylemiş olsan bile. | Open Subtitles | أقدّر ما قلته لي في وقت سابق حول كوني بمثابة أب لك... حتى وإن قيل في خضم المعركة. |
Senin için bir baba gibi olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | قلت إنه كان بمثابة أب لك. |
Tanrım, sen her zaman benim için bir baba gibiydin. | Open Subtitles | بحق "المسيح" ( عليه السلام ) كنت بمثابة أب لى |
Ne olursa olsun çocukken benim için bir baba gibiydin. | Open Subtitles | لتعلم فحسب... عندما كنتُ صغيراً، كنت بمثابة أب لي. |
Zamanında çenemi kapalı tuttum. Benim için bir baba gibiydin lan! | Open Subtitles | هذا ما فعلته بالماضي كنت بمثابة أب بالنسبة ليّ! |
Bana ikinci baba gibi davranırdı. | Open Subtitles | لقد كان بمثابة أب ثاني لي |
Bak, Marcel son zamanlarda gamsız bir baba gibi davranıyor olabilir ama sonunda hep çıkıyor ortaya. | Open Subtitles | أعلم أن (مارسل) بمثابة أب متغيّب تمامًا مؤخرًا لكنّه يعود لرشده دومًا في النهاية، حسبما آمل. |
Walter, sen benim için bir baba gibiydin. | Open Subtitles | (والتر)، لقد كنت بمثابة أب بالنسبة لي) ) |
Walter, sen benim için bir baba gibiydin. | Open Subtitles | ( والتر)، لقد كنت بمثابة أب لي) ) |