Ne yazık ki doğa böyle bir şey yapmama izin vermiyor. | Open Subtitles | حزنا .. لم توافق الطبيعة بعد .. لتنعمني بمثل تلك التجربة |
Size gerçekten böyle bir olaya gözlerinizle şahit olup olmadığınızı soruyorum! | Open Subtitles | أسألك إن كان لديكَ أيّ معرفة شخصية مباشرة بمثل تلك القضية! |
Sizin gibi iyi çocukların nasıl böyle şakalar yaptığını anlayamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أفهم، كيف يمكن لأطفال لطفاء مثلكم أن يقوموا بمثل تلك الحيل؟ |
Hiçbir anne çocukları için, bu kadar çok çeşit meyveyle buzdolabını dolduramaz. | Open Subtitles | . .. لا يمكن لأي أم أن تملأ ثلاجتها بمثل تلك التشكيلة من الفاكهة لأطفالها |
Şuna bakın. Hiç bu kadar erkeksi bir şey gördünüz mü? | Open Subtitles | انظروا إليه، هل رأيتم أحد بمثل تلك العضلات من قبل؟ |
Kendisini esir alanlar daha önce böyle kıdemli bir Alman subayı görmemişlerdi. | Open Subtitles | آسـره لـم يسبـق لـه أن رأى ضابـط ألمانى بمثل تلك الرتبه الرفيعه من قبل |
Erkeklere niye böyle davrandığını bilmiyorum. Onların da duyguları var. | Open Subtitles | لا أعلم لماذا تعاملين هؤلاء الرجال بمثل تلك الطريقة، لديهم مشاعر أيضاً |
Erkeklere niye böyle davrandığını bilmiyorum. Onların da duyguları var. | Open Subtitles | لا أعلم لماذا تعاملين هؤلاء الرجال بمثل تلك الطريقة، لديهم مشاعر أيضاً |
Kes şu saçmalığı! böyle konuşup durma, bana cevap ver! | Open Subtitles | توقفي عن هذا الكلام الفارغ توقفى عن اجابتي بمثل تلك الفاهات واجبيني |
Ben böyle şeylere inanmayan birini arıyorum. | Open Subtitles | أنا أبحث عن شخص ما لايكترث بمثل تلك الأمور |
Ablan böyle düşünmeni ister miydi? | Open Subtitles | هل تريدها أن تراك وانت بمثل تلك الحالة ؟ |
Ama böyle çılgın bir kız seni partiye davet ettiğinde, harekete başlamanın vakti gelmiş demektir. | Open Subtitles | لكن عندما فتاة بمثل تلك العقلية تدعوك إلى حفلة فهذا هو الوقت المناسب للاندماج ومجاراة التيار |
Eğer ben böyle davransaydım, asla bir yasal temsilci olarak bana izin vermezdiniz. | Open Subtitles | واذا سمحت لي ,انت لن تقبل بمثل تلك التصرفات من محاميا قانونيا |
Bir daha böyle dramatik bir giriş yapma. | Open Subtitles | في المرة القادمة , لاتقوم بمثل تلك المشاهد الدرامية |
Teşkilatta çalışırken bizi böyle açık eden birine ne yapardım biliyor musun? | Open Subtitles | عندما عملتُ في الوكالة, أتعلم ماذا كنتُ لأفعل لشخصٍ يفضحنا بمثل تلك الطريقة؟ |
bu kadar kolay olmasını çok isterdin değil mi? | Open Subtitles | لقد أحببتَ أن تكون بمثل تلك البساطة أليس كذلك؟ |
O bana hiçbir şeyi bu kadar güzel açıklayamamıştı. | Open Subtitles | و لم تفسر لي شيئاً واضحاً بمثل تلك الطريقة |
İtiraf etmeliyim ki daha önce hiç bu kadar tuhaf bir işe girmemiştim. | Open Subtitles | علي أن أعترف إني لم أتورط من قبل في بمثل تلك الغرابه |
Çünkü ömrümde sadece iki defa beni bu kadar utandıran bir konuşma yaptım ve ikisi de senin yanındayken. | Open Subtitles | و لأننى قمت بمحادثتين فقط فى حياتى كلها حتى الآن كانا بمثل تلك الصراحة الشديدة و كلاهما كانا معك أنت |
Ve neden bu kadar çok yaptırdığımızı da bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أدري لماذا أصنعه بمثل تلك الكميات الكبيرة حتى |
Sizlerle bir delikte günlerimi geçirmek için okul servis şoförlüğünü bıraktığıma hiç bu kadar mutlu olmamıştım. | Open Subtitles | لم أشعر بمثل تلك البهجة من قبل لأني تركت وظيفتي في قيادة حافلة المدرسة لأقضي أيامي هنا في حفرة معكم |