Ama ben mutluyum Frieda. Hayatımda hiç bu kadar mutlu olmamıştım. | Open Subtitles | لكنني سعيد يا فريدا لم أشعر بمثل هذه السعادة في حياتي من قبل |
Büyükbaba Baskim'in koca likör fıçısına düşüp içini kurutana kadar içtiğimden beri bu kadar mutlu olmamıştım. | Open Subtitles | إننى لم أشعر بمثل هذه السعادة منذ وقعت فى فى برميل جدى لخمر الذرة ثم سقطت على الأرض الجافة |
Hayatım boyunca hiç bu kadar mutlu olmamıştım. Sana teşekkür ediyorum karım da teşekkür ediyor. | Open Subtitles | لم أشعر يوماً بمثل هذه السعادة أشكركَ، وزوجتي أيضاً تشكرك |
Polonya'yı parçaladığımızdan beri hiç bu kadar mutlu olmamıştım. | Open Subtitles | لم أشعر بمثل هذه السعادة منذ أن سحقنا بولندا |
Hayatımda hiçbir zaman bu kadar mutlu olmamıştım. | Open Subtitles | أنا لم أشعر بمثل هذه السعادة في حياتي .. |
Tüm hayatım boyunca hiç bu kadar mutlu olmamıştım. | Open Subtitles | لم أشعر بمثل هذه السعادة طوال حياتي. سمعتك... |
Buna rağmen hiç bu kadar mutlu hissetmemiştim. | Open Subtitles | ومع ذلك لم أشعر بمثل هذه السعادة مطلقاً |
bu kadar mutlu olduğumu hatırlamıyorum. | Open Subtitles | لم أشعر بمثل هذه السعادة منذ زمن طويل |
bu kadar mutlu olmuş olmalıyım ama ne zaman bilemiyorum. | Open Subtitles | أفترض أني شعرت بمثل هذه السعادة من قبل لكني... لا أعلم متى |
Mr. Gallitelli, erkek arkadaşımı hiç bu kadar mutlu görmemiştim. | Open Subtitles | - سيد غالياتي ، لم أرى صديقي أبداً بمثل هذه السعادة |
- Hiç bu kadar mutlu olmamıştım. | Open Subtitles | -لم اشعر بمثل هذه السعادة من قبل. |
Hiç bu kadar mutlu olmamıştım Frankie. | Open Subtitles | (أنا أقول لكِ يا (فرانكي لم أشعر بمثل هذه السعادة من قبل |