CDCR'ın, benim bir suçluyla evli olduğumu fark etmesi an meselesi. | Open Subtitles | ربما أنها مسألة وقت حتى يتظل للتأهيل ذلك أني متزوجة بمجرم |
Çünkü biliyorum... bir suçlunun kız kardeşi ancak bir suçluyla evlenebilir. | Open Subtitles | لأنني أعرف أن اخت المجرم.. يمكنها فقط الزواج بمجرم آخر. |
Dünya'da, suçluya bilmeden yardım etmek, böyle bir cezayı gerektirmez. | Open Subtitles | علي الارض , معرفة مسبقة بمجرم لاتسحق ذلك العقاب |
Ölüyüm, bir suçluya ve sürekli beni takip eden tuhaf bir uyusturucu saticisina baglandim | Open Subtitles | أنا ميتة أنا مرتبطة بمجرم وهناك مهرب مخدرات غريب يستمر على ملاحقتي |
Mike bir suçlu değil, o yüzden başka bir nedeni olmalı. | Open Subtitles | إنه ليس بمجرم لذا لا شك أن الأمر يتعلق بشيء آخر |
Bu çapsız bir haydut veya torbacıyı alt edeceğiniz bir antrenman değil. | Open Subtitles | هذا ليس مرانًا توقعون فيه بمجرم تافه أو مروج مخدرات. |
Malum bir suçluyla irtibat mı kuruyordunuz? | Open Subtitles | كنتم على اتصال بمجرم معروف؟ |
Bir suçluya güvenebileceğimi hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | لا أعتقد بأنني وثقت من قبل بمجرم |
Metotları farklı olabilir ama o bir suçlu değil suçlularla da işi olmaz. | Open Subtitles | طرقة مختلفة لكن أيضا ليس بمجرم وليس لديه أي إرتباطات بمجرمين |
Sen bir suçlu değilsin Terry. Bu işi kaldıramazsın. | Open Subtitles | أنت لست بمجرم ليس لديك الشجاعة لذلك |
Parayı alıp gitmesine izin veremez miydin? Franz bir suçlu değil. | Open Subtitles | كان بمقدورك أن تدعه يأخذ المال، (فرانتز) ليس بمجرم |
Sloane şu anda serbest olan bir suçlunun yakalanmasına yardım ettiği için af almıştı. | Open Subtitles | في العامين السابقين حصل ( سلون ) على عفو إستناداً على إمساك بمجرم هو حر الآن |
Bu çapsız bir haydut veya torbacıyı alt edeceğiniz bir antrenman değil. | Open Subtitles | هذا ليس مرانًا توقعون فيه بمجرم تافه أو مروج مخدرات. |