Biliyorum, eski bir arkadaşın ama ille kamu avukatı tutman gerekmiyor. | Open Subtitles | أعلم أنه صديق قديم لك، لكن لا عليكَ أن تكتفي بمحامٍ عام |
- Bence hemen bir avukatı aramalıyız. | Open Subtitles | -أرى أنّ علينا الاتصال بمحامٍ فوراً |
Sorun değil, seni sağlam bir avukatla görüştürebilirim. | Open Subtitles | لا مشكلة، بوسعي الاتصال بمحامٍ بارعٍ |
iyi bir avukatla da tanısabilirdi. | Open Subtitles | قد تلتقي بمحامٍ لطيف |
- Avukatımı istiyorum! | Open Subtitles | أريد الاتصال بمحامٍ. |
Avukatımı aramam gerekiyor mu Will? | Open Subtitles | هل أحتاج للإتصال بمحامٍ يا (ويل)؟ |
En azından bir avukat aramak zorunda kalmayacaksınız. | Open Subtitles | على الأقل لا تحتاجين أن تتصلي بمحامٍ |
- Doğu Almanya'daki Lebensborn çocuklarını arayan bir avukat dadandı. | Open Subtitles | -لقد التقيت بمحامٍ يبحث عن أطفال (ليبنسبورن) في "جمهورية ألمانيا الديمقراطية" |
İyi bir avukatı olacak. | Open Subtitles | ويحظي بمحامٍ جيد |
Neden bir avukatı aramadın7 | Open Subtitles | لِـمَ لا تتصل بمحامٍ وحسب ؟ |
Çok akıllı bir Yahudi avukatla evlidir. | Open Subtitles | متزوجة بمحامٍ يهودي |
Avukatımı aramayacağım. | Open Subtitles | -أنا لن أتصل بمحامٍ . |
Letitia, bir dost olarak bir avukat çağırmanı tavsiye ediyorum. | Open Subtitles | (ليتيسيا)، كصديق لكِ، أنصحك بالإتصال بمحامٍ. |
Yeni bir avukat gelecek dendiğinde bunun meşhur ve benzersiz Stevie Grayson olacağını hayal etmemiştim. | Open Subtitles | عندما سمعت أنّني سأحظى بمحامٍ جديد (لم أتخيّل أبدًا أنّ أرى (ستيفي جرايسون |
Kendine bir avukat tuttu. | Open Subtitles | حمت نفسها بمحامٍ. |