Auxerre'de bir parfüm dükkanında çalışıyorum. | Open Subtitles | أعمل محاسبة بمحل عطور في متجر كبير في اوكسير |
Boyacı dükkanında çalışıyorum ve maaşıma zam yapıldı. | Open Subtitles | اننى اعمل بمحل للبويات ، و قد حصلت على علاوة |
Şartlı tahliye memuru 8 aydır müzik mağazasında çalıştığını söyledi. | Open Subtitles | قال الشرطي أنه يعمل بمحل موسيقيات وقبل هذا بـ8 شهور |
Bir adam spor mağazasında kafasını uçurmuş. | Open Subtitles | حيث قام رجل بتفجير نفسه بمحل أدوات رياضية |
Oraya aynı kıyafetle gidersek hoş olur diye düşündüm ve kostüm dükkanındaki adama para yedirip senin ne kiraladığını öğrendim. | Open Subtitles | و قد فكرت فى أنه سيكون من الظريف لو أن كلينا ذهب بنفس الأزياء لذا فقد رشوت الفتى بمحل الأزياء ليخبرنى بما قمت أنت بتأجيره |
Şeker dükkânında çalışmak gibi. | Open Subtitles | إنه كالعمل بمحل حلوى متى ما بدأت بالتقاط عرق السوس |
Thundera'nın çöküşünden kaçabildikten sonra bu eski hurda dükkanına döndüm. | Open Subtitles | بعد الهروب الصعب عند سقوط مدينة ثانديرا انتقلت بمحل الخردوات الى موطني الاصلي |
Hediye dükkanında güller için istedikleri fiyatları görmeliydin. | Open Subtitles | يجب أن ترين كم يدفعون للورد بمحل الهدايا |
Bilirsin, seni düşünüyordum ama cd dükkanında bir kız vardı. | Open Subtitles | انت تعلمين.. اعتقد انك غادرتها ولكن هناك بمحل السيديات في اليوم السابق فتاه |
Yeni yılımı bir çizgi roman dükkanında Wonder Woman kostümü giyerek geçirmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أقضي ليلة رأس السنة "بمحل كتب مصوّرة لابسة لباس "المرأة الأعجوبة |
Ben serbest sektördeyim. Şu sıralar köri dükkanında part time olarak çalışıyorum. | Open Subtitles | انا مقاتل، حاليا اعمل بدوام جزئي بمحل للكاري. |
Sanki kız NBA'de ben de spor salonunun yanındaki atkı dükkanında çalışıyorum. | Open Subtitles | وكأنها في بطولة الـ إن بي أي وأنا أعمل بمحل بيع قطع سيارات بجانب الملعب |
Yani palyaço giyinimiyle kostüm dükkanında olmamın imkanı yok. | Open Subtitles | اذاً مُستحيل أني كنتُ بمحل الملابس أرتدي زي مُهرج |
Bayan mağazasında çalışmak çok iglimi çekmiştir. | Open Subtitles | أكثر ما يجذبني بالعمل بمحل ملابس السيدات |
Şimdi bir ayakkabı mağazasında çalışıyorum. | Open Subtitles | لـم تكن أجواء المدرسة هذة تُلائمني. أنـا أعمل بمحل للأحذية الأن. |
Dün birbirimizi elbise mağazasında görmüştük. | Open Subtitles | لقد رأيتكِ البارحة بمحل الملابس ذاك |
Yılbaşında çizgi roman dükkanındaki kostüm partisine gidiyoruz ve sen de Wonder Woman oluyorsun! | Open Subtitles | سنذهب لحفلة تنكّريّة بمحل الكتب المصوّرة بـ ليلة رأس السنة "وسيتسنّى لكِ أن تكوني "المرأة الأعجوبة |
Mücevher dükkanındaki gizli alarm çalıştı. | Open Subtitles | انطلق الإنذار الصامت بمحل للمجوهرات بـ(ماين). |
Char fotokopi dükkanındaki çocuğu düzenlemeyi bedava yapması için ikna etti. | Open Subtitles | لقد أَقْنَعَت (شار) الرجل الذى يعمل بمحل الطباعة على أن يصمم الملصقات دون مقابل |
Baba Malcolm bir broker anne ise bir antikacı dükkânında çalışıyor. | Open Subtitles | الاب مالكولم سمسار بالبورصة الأم تعمل بمحل آثريات |
Hayır, hayır, o... Pico'daki bir balık dükkânında çalışıyor. | Open Subtitles | لا انها تعمل بمحل اسماك الزينة فى بيكو |
Fotoğraf pasta dükkanına dalmadan 20 dakika önce çekilmiş. | Open Subtitles | و هي 20 دقيقه كامله قبل ان تتحطم بمحل الكعك |
Sanırım likör dükkanının kapısını çalmalıyız. | Open Subtitles | أَعتقدُ بأنّنا يَجِبُ أَنْ نصطدم بمحل بيع المشروبات الكحولية. |